overdose
Rüyamda sürekli olarak birisini öldürüp bi yerlere bişeylerin altına gömüyorum. bir evin altından ceset çıkıyor. ya da başkası birisini öldürüp evin altına gömmüş oluyor. ne zaman rüyamda bir inşaat görsem dibinden ceset çıkacak diye korkuyorum. mesela bi tarla sürülüyor, ama dibinde benim gömdüğüm
Rüyamda sürekli olarak birisini öldürüp bi yerlere bişeylerin altına gömüyorum. bir evin altından ceset çıkıyor. ya da başkası birisini öldürüp evin altına gömmüş oluyor. ne zaman rüyamda bir inşaat görsem dibinden ceset çıkacak diye korkuyorum. mesela bi tarla sürülüyor, ama dibinde benim gömdüğüm ceset var ortaya çıkacak diye korkuyorum,, telaşlanıyorum falan. rüyalarım yaklaşık bir aydır falan hep bu senaryo üzerine kurulu. ne demek acaba bunlar? bilinçaltımda neye işaret edeyor.?
0
götümdeki freud'dan sıkıyorum çok ciddiye alma:
cesetler eski sevgililerimiz, tarla, ev inşaat bunlar da halihazırdaki ilişkilerimiz. inşaat halindeki ev, sürülmekte olan tarla için hatta, yeni başlamış olan yeşeren ilişkilerimiz diyebiliriz. bu rüyaları bu kadar sık göremenin de muhtemelen eskiyle olan kapanmamış bir davanın olduğuna delalet ediyor.
ama gene de en iyisini psikologlarımız bilir.
cesetler eski sevgililerimiz, tarla, ev inşaat bunlar da halihazırdaki ilişkilerimiz. inşaat halindeki ev, sürülmekte olan tarla için hatta, yeni başlamış olan yeşeren ilişkilerimiz diyebiliriz. bu rüyaları bu kadar sık göremenin de muhtemelen eskiyle olan kapanmamış bir davanın olduğuna delalet ediyor.
ama gene de en iyisini psikologlarımız bilir.
0
yyl
Selam,Gülhane parkında yolun sağ ve solunda uzanan ağaçlar ne ağacıdır bilen var mı?Arada bir kaç çınar olsa da çınar olduklarını zannetmiyorum, kavak desen ondan da tam emin olamadım.
Selam,
Gülhane parkında yolun sağ ve solunda uzanan ağaçlar ne ağacıdır bilen var mı?
Arada bir kaç çınar olsa da çınar olduklarını zannetmiyorum, kavak desen ondan da tam emin olamadım.
Gülhane parkında yolun sağ ve solunda uzanan ağaçlar ne ağacıdır bilen var mı?
Arada bir kaç çınar olsa da çınar olduklarını zannetmiyorum, kavak desen ondan da tam emin olamadım.
0
ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında diyor cem karaca. bilmiyorum birşey ifade eder mi. ayrıca o ağaçların birine yıllar evvel adımı kazımıştım bi gün arayıp bulmalıyım.
0
filmhicbitmesin
ya evreni oluşturan 11 sabit nedir?
ya evreni oluşturan 11 sabit nedir?
0
nerden duydun böyle birşeyi bilmiyorum ama evren neden oluşuyor diyorsan temel olarak üç şeyden oluşuyor:
atomlar (protonlar, nötronlar, elektronlar)
karanlık maddeler
karanlık enerji
atomlar (protonlar, nötronlar, elektronlar)
karanlık maddeler
karanlık enerji
0
sabit midir bilmiyorum ama 11 boyuttan bahsediyor olabilir misin?
(bkz: 11 boyut teorisi) ya da (bkz: sicim teorisi)
(bkz: 11 boyut teorisi) ya da (bkz: sicim teorisi)
0
ounr
hayır şimdi sevgili olmuşsun artık çok özelini paylaşırsın o ayrı.atıyorum hatunla adam gibi tanışmıyorsun bile, eski sevgilisinden bahsediyo. olay ne?
hayır şimdi sevgili olmuşsun artık çok özelini paylaşırsın o ayrı.atıyorum hatunla adam gibi tanışmıyorsun bile, eski sevgilisinden bahsediyo. olay ne?
0
"biz ne yollardan geldik geçtik hafız" demeye çalışıyolar. ayağını denk al demenin kadın versiyonu.
0
Huzursuz etmek ve pit'inde dediği gibi kendi ruh halinde diğeri ile kıyas yaratmak için olabilir. Hani: Bana iyi davran bak eskisi böyle böyle yapıyordu. Sen daha iyi olabilirsin :P
0
ben kız arkadasim eski sevgilisinden bahsetmeye ilk yeltendiğinde " merak etmiyorum, ilgilenmiyorum duymak da istemiyorum, bu nedenle ben sormadiysam reca ederim eski sevgiliden bahsetmece olmasın" demiştim. daha da konusu geçmedi.
0
erkekler de bahseder. kızlarla pek alakası yok gibi sanki. yaşanmışlık varsa bahsetmesi normal. ama 1-2 ay takıldığı birinden öyle olay olmuş gibi bahsediyorsa; hafif bir rokforluk var demektir:)
0
acik sozlu falan olunabilir ne bileyim, anlattigi seyleri illa ki ozeli olarak gormuyo olabilir, bu konuda farkli gorusleri olabilir,
etkilemeye calisiyorsa kiskanilmak istiyor olabilir,
sadece anlatiyor olabilir, satir aralarinda illa ki "kasarim ben hemen eve at beni" olmayabilir,
tabi olabilir de.
yani, ahanda sudur! gibi bi cevap vermek sacma, iliskinize, kizin kisiligine, anlattigi seylerin onem durumuna falan filan bagli degil mi?
etkilemeye calisiyorsa kiskanilmak istiyor olabilir,
sadece anlatiyor olabilir, satir aralarinda illa ki "kasarim ben hemen eve at beni" olmayabilir,
tabi olabilir de.
yani, ahanda sudur! gibi bi cevap vermek sacma, iliskinize, kizin kisiligine, anlattigi seylerin onem durumuna falan filan bagli degil mi?
0
hatun olarak soyluyorum: cok siradan, icindeki bazi bosluklari dolduramamis, sikici ve bencil bir karaktere isaret; ben arkadas bile olmak istemem, gereksiz.
0
senden bak gizlim saklım yok mesajı
çok önemli olsaydı günlük gazeteden bahseder gibi bu konuda konuşamazdım önemi yok geçmişin mesajı
bak geçmişteki salaklar bu bu bu hataları yaptı neticede tarih oldular sen bu hataya düşme mesajı
çok önemli olsaydı günlük gazeteden bahseder gibi bu konuda konuşamazdım önemi yok geçmişin mesajı
bak geçmişteki salaklar bu bu bu hataları yaptı neticede tarih oldular sen bu hataya düşme mesajı
0
kısa zaman önce yaşadım. unutamadıklarından dolayı. seninle öpüşürken, yatarken hep aklında o var. ve dikkat et bu iş eski sevgiliden gelecek tek bir mesaja bakar. ayağını denk al derim.
0
baldur
diyelim elimizde 25 fps'lik x grubun dvdrip'inin altyazısı var, gene 25 rip olan bir brrip altyazısı indirsem bu altyazı sahnelere uyumlu olur mu? iki ripin de oynama süreleri aynı diyelim bir de.
diyelim elimizde 25 fps'lik x grubun dvdrip'inin altyazısı var, gene 25 rip olan bir brrip altyazısı indirsem bu altyazı sahnelere uyumlu olur mu? iki ripin de oynama süreleri aynı diyelim bir de.
0
olur ama bazen bir kaç saniyelik kaymalar olabilir. mesela her diyalogda 5 sene kayıyordur, onu bir kere düzeltince tamamında düzelir.
0
feedback
Yarin bu belgeyi almak icin subeye gitcem (yuksek lisans icin). Yeni mezunum (lisans), sanirim tecil ettirmem gerekecek.1) Tecil ettirmeden sadece belgeyi alamiyor muyum?2) Bu donemde cok kalabalik midir subeler (uzun donemler gitti, kisa donemlere de daha var) Yarin belgeyi almis olur muyum? Isleml
Yarin bu belgeyi almak icin subeye gitcem (yuksek lisans icin). Yeni mezunum (lisans), sanirim tecil ettirmem gerekecek.
1) Tecil ettirmeden sadece belgeyi alamiyor muyum?
2) Bu donemde cok kalabalik midir subeler (uzun donemler gitti, kisa donemlere de daha var) Yarin belgeyi almis olur muyum? Islemlerim ne kadar surer?
3) Bu iki subeden hangisine gideyim (kutugum ve ikametgahim baska bir ilde)
4) Diploma, nufus cuzdani, fotokopileri ve fotograf disinda yanimda getirmem gereken birsey var mi?
5) Sabah kacta subede olayim?
Saygilar.
1) Tecil ettirmeden sadece belgeyi alamiyor muyum?
2) Bu donemde cok kalabalik midir subeler (uzun donemler gitti, kisa donemlere de daha var) Yarin belgeyi almis olur muyum? Islemlerim ne kadar surer?
3) Bu iki subeden hangisine gideyim (kutugum ve ikametgahim baska bir ilde)
4) Diploma, nufus cuzdani, fotokopileri ve fotograf disinda yanimda getirmem gereken birsey var mi?
5) Sabah kacta subede olayim?
Saygilar.
0
ben de lisansı bitirdikten sonra tecil işlemi yaptırmıştım. benden sağlık raporu istemişlerdi. il jandarma komutanlığı ile sağlık ocağı arasında mekik dokumuştum. ama aynı gün içinde işlerimi halletmiştim. ben giresun2da yapmıştım işleri. şimdi tecilim bitiyor. kütüğüm başka yerde olmasına rağmen askere gitmek için işlemlerimi halıcıoğlu7beyoğlu'nda yaptırabiliyorum.
0
conqueror
Arkadaşlar, "Law Abiding Citizen Adalet Peşinde" gibi filmler arıyorum.Yani önceden bi haksızlığa uğramış birinin intikam aldığı filmler. :) Şimdiden çok teşekkür ederim.
Arkadaşlar, "Law Abiding Citizen Adalet Peşinde" gibi filmler arıyorum.
Yani önceden bi haksızlığa uğramış birinin intikam aldığı filmler. :) Şimdiden çok teşekkür ederim.
Yani önceden bi haksızlığa uğramış birinin intikam aldığı filmler. :) Şimdiden çok teşekkür ederim.
0
herkes oldboy diyecek nasıl olsa diye ben de dead man's shoes demiştim, hayret, oldboy diyen yok, kill bill diyen yok =) herkes özelden mi gönderiyor nedir cevapları eheh..
0
(bkz: the brave one)
(bkz: death wish): haksızlığa uğradığı için değil de karısı öldürüldüğü için intikam peşinde.
(bkz: cape fear)
(bkz: death wish): haksızlığa uğradığı için değil de karısı öldürüldüğü için intikam peşinde.
(bkz: cape fear)
0
Son günlerde nedense intikam filmleri beni baya bi sardı. Çok teşekkürler arkadaşlar hepsini izleyeceğim. :)
0
şöyle ki: sympathy for lady vengeance, sympathy for mr. vengeance ve old boy üçlemesi var. (yine mi oldboy?!)
0
fracture (tam intikam filmi denilemez ama tüm olaylar bir intikamın üzerine gelişiyor)
bi de kadir inanır'ın ceza diye bir filmi vardı :)
bi de kadir inanır'ın ceza diye bir filmi vardı :)
0
gurbete urzile
Arkadaslar,Gebze Organize Sanayi bolgesine nasıl gidilir ? Tabiki otobus minibus gibi ulasım araçlarıyla :)Tesekkurler
Arkadaslar,
Gebze Organize Sanayi bolgesine nasıl gidilir ? Tabiki otobus minibus gibi ulasım araçlarıyla :)
Tesekkurler
Gebze Organize Sanayi bolgesine nasıl gidilir ? Tabiki otobus minibus gibi ulasım araçlarıyla :)
Tesekkurler
0
tequila kurdu
Arkadaşlar yıllardır uzun olan saçlarımı kesmeye karar verdim, gidecekler kaçarı yok.sebep askerlik yada zorunluluk değil değişim ve rahatlık araması ancak bi sorum olacak, şimdi benim pasaport, kimlik vb. bilumum gerekli evraklardaki fotoğraf uzun saçlı halim ve eğer kestirirsem bi kimlik kayması y
Arkadaşlar yıllardır uzun olan saçlarımı kesmeye karar verdim, gidecekler kaçarı yok.
sebep askerlik yada zorunluluk değil değişim ve rahatlık araması ancak bi sorum olacak,
şimdi benim pasaport, kimlik vb. bilumum gerekli evraklardaki fotoğraf uzun saçlı halim ve eğer kestirirsem bi kimlik kayması yaşıyacağıma inanıyorum. Hepsine kısa saçlı bi fotoğraf çekildikten sonra değişiklik yapmak gerekir mi yoksa tanırlar ulan(!) yuh artık mı diyorsunuz???
sebep askerlik yada zorunluluk değil değişim ve rahatlık araması ancak bi sorum olacak,
şimdi benim pasaport, kimlik vb. bilumum gerekli evraklardaki fotoğraf uzun saçlı halim ve eğer kestirirsem bi kimlik kayması yaşıyacağıma inanıyorum. Hepsine kısa saçlı bi fotoğraf çekildikten sonra değişiklik yapmak gerekir mi yoksa tanırlar ulan(!) yuh artık mı diyorsunuz???
0
sir gawain
bu haftasonu sunshine cleaning, little miss sunshine ve me and you and everyone we know'u izledik. üçü de güzeldi ama myewk daha bir güzeldi. bu tarz filmlere uzak sayılırım. şimdi bize bu tip filmler lazım. bağımsız, naif, detaycı, kadınsı, hayata dair, sevgi dolu ibnemsi filmler. bunlara benzer fi
bu haftasonu sunshine cleaning, little miss sunshine ve me and you and everyone we know'u izledik. üçü de güzeldi ama myewk daha bir güzeldi. bu tarz filmlere uzak sayılırım. şimdi bize bu tip filmler lazım. bağımsız, naif, detaycı, kadınsı, hayata dair, sevgi dolu ibnemsi filmler. bunlara benzer filmler var mı bildiğiniz?
ha bir de evvelden wristcutters'ı izlemiştim. o da bunlara benziyordu galiba, o da güzeldi.
ha bir de evvelden wristcutters'ı izlemiştim. o da bunlara benziyordu galiba, o da güzeldi.
0
(bkz: la science des reves)
(bkz: voksne mennesker)
(bkz: noi albinoi)
altta da eklemişler zaten noi'yi görmemiştim.
(bkz: voksne mennesker)
(bkz: noi albinoi)
altta da eklemişler zaten noi'yi görmemiştim.
0
The Darjeeling Limited
Everything Is Illuminated
Garden State
Once
Juno
Burn After Reading
Stranger Than Fiction
Everything Is Illuminated
Garden State
Once
Juno
Burn After Reading
Stranger Than Fiction
0
yazdığınız filmlerden izlemediklerim
everything is illuminated, garden state ve once'ı indirmeye başladım. izlandiklere bilahare geleceğim.
everything is illuminated, garden state ve once'ı indirmeye başladım. izlandiklere bilahare geleceğim.
0
serseri marti
Sevgili yüzük kardeşleri, Yüzüklerin Efendisi'nin filminde Sauron'un gözünü kara kule'nin üzerinde asılı olarak görüyoruz. Adeta bir gözcü ışığı gibi etrafı tarıyor. Orta Dünya'yı bbg evine çeviren sauron'un nasıl bir formda olduğuna dair çeşitli spekülasyonlar var. yanlış hatırlamıyorsam sauron yüz
Sevgili yüzük kardeşleri, Yüzüklerin Efendisi'nin filminde Sauron'un gözünü kara kule'nin üzerinde asılı olarak görüyoruz. Adeta bir gözcü ışığı gibi etrafı tarıyor. Orta Dünya'yı bbg evine çeviren sauron'un nasıl bir formda olduğuna dair çeşitli spekülasyonlar var. yanlış hatırlamıyorsam sauron yüzüğünü geri kazanamadan bir bedene sahip olamayacaktı. kendisinden hep göz olarak bahsediliyor ya, gözden kasıt; sahip olduğu ve zamanında feanorun yapmış olduğu 7 taştan biri sayesinde düşündüğü yerleri görebilmesi değil mi? o halde gözü sadece bir metafor olarak kabul etmeliyiz değil mi? neden sahne ışığı olarak yansıtıldı bu göz bize?
şimdi birden öylesine aklıma takıldı.
Bir de bildiğiniz güzel bir aragorn çiziim yada figürü var mı? ya da aragornu hatırlatan herhangi bir şey?
şimdi birden öylesine aklıma takıldı.
Bir de bildiğiniz güzel bir aragorn çiziim yada figürü var mı? ya da aragornu hatırlatan herhangi bir şey?
0
Kitabı okuyalı çok oldu, yanlış bilgi verebilirim.
Hatırladığım kadarıyla "Sauron'un Gözü" tabiri "Sauron'un sağ kolu" gibi bir anlamda kullanılıyor hep. Yani gerçekten Sauron'un gözü değil o. Zira yanlış hatırlamıyorsam ilk kitabın sonlarında Gandalf Sauron'un tekrar vücada kavuştuğu zamanı ve bundan şüphelenişini anlatıyordu. Sauron "bilmem ne büyücüsü" adıyla tekrar beliriyor Orta Dünya'da (sanırım yüzüğü Bilbo bulmadan önce). Bir müddet belirdiği o ormanı bataklığa falan çevirip orada yaşayıp, sonra Mordor'a geri dönüyor (Gandalf "bilmem ne büyücüsü"nün Sauron olmasından şüpheleniyor ve sonrasında onun Sauron olduğuna emin oluyor) ve "Göz"ü inşaa ettiriyor.
Hatırladığım bu.
edit: "Dol Guldor Büyücüsü" veya "Ölüm Büyücüsü" deniyormuş Sauron'a o dönem.
"Dol Guldur'u zapteden şeytani güç Necromancer, Ölüm Büyücüsü olarak bilinmekteydi. Başlarda Necromancer'in Sauron'un kendisi olduğunu bilinmemekte; Nazgûl'un biri olmasından şüphelenilmekteydi. Fakat ormandaki gücün her geçen gün artmasından şüphelenen Gandalf, 2063 yılında Dol Guldur'a giderek burayı araştırma cesaretini gösterdi. Sauron Dol Guldur'u terkederek bir müddetliğine kendini gizledi. Sauron'un 2460 yılında Dol Guldur'a geri dönüşüyle Dikkatli Huzur dönemi sona erdi."
Gandalf, Dol Guldur'un gizemlerini keşfetti ve buradaki Necromancer'in aslında Sauron'un kendisi olduğunu öğrendi. 2851 yılında gerçekleşen Ak Divan'da kaleye saldırılması konusunda ısrar etti fakat Saruman ona baskın çıkarak Sauron'un Tek Yüzük olmadan gücünü toparlayamayacağı belirtti. Saruman aynı zamanda Tek Yüzük'ün Anduin'in sularıyla birlikte Deniz'e gittiğini iddia etti fakat kendisi aslında Tek Yüzük'ün Isildur'un öldürüldüğü Ferah Çayırlar'da gizli bir halde bulunduğuna inanmaktaydı. Saruman yüzüğü ele geçirmeyi istiyordu ve Sauron Dol Guldur yakınlarında olduğu sürece Tek Yüzük'ün, efendisine ulaşmak için kendisini açığa çıkarabileceğini düşünüyordu.
" Gandalf, Sauron'un varlığından rahatsızdı ve 2941'deki Ak Divan'da bir kez daha Dol Guldur'a saldırılması gerektiğinin altını çizdi. Bu sefer Saruman bu teklifi kabul etti zira Sauron'un kendisi de Ferah Çayırlar'da Tek Yüzük'ü aramaktaydı. Divan, tüm gücünü ortaya koyarak Sauron'u Dol Guldur'dan sürdü; bu olayda en büyük pay düşmanın sanatları ve zanaatları üzerine yoğunlaşan Saruman'ındı. Fakat Sauron bu saldırıdan önceden haberdar olmuştu ve gizlice Mordor'daki muazzam Karanlık Kule'ye geri döndü."
Gözün inşaası da bundan sonra olmalı.
Hatırladığım kadarıyla "Sauron'un Gözü" tabiri "Sauron'un sağ kolu" gibi bir anlamda kullanılıyor hep. Yani gerçekten Sauron'un gözü değil o. Zira yanlış hatırlamıyorsam ilk kitabın sonlarında Gandalf Sauron'un tekrar vücada kavuştuğu zamanı ve bundan şüphelenişini anlatıyordu. Sauron "bilmem ne büyücüsü" adıyla tekrar beliriyor Orta Dünya'da (sanırım yüzüğü Bilbo bulmadan önce). Bir müddet belirdiği o ormanı bataklığa falan çevirip orada yaşayıp, sonra Mordor'a geri dönüyor (Gandalf "bilmem ne büyücüsü"nün Sauron olmasından şüpheleniyor ve sonrasında onun Sauron olduğuna emin oluyor) ve "Göz"ü inşaa ettiriyor.
Hatırladığım bu.
edit: "Dol Guldor Büyücüsü" veya "Ölüm Büyücüsü" deniyormuş Sauron'a o dönem.
"Dol Guldur'u zapteden şeytani güç Necromancer, Ölüm Büyücüsü olarak bilinmekteydi. Başlarda Necromancer'in Sauron'un kendisi olduğunu bilinmemekte; Nazgûl'un biri olmasından şüphelenilmekteydi. Fakat ormandaki gücün her geçen gün artmasından şüphelenen Gandalf, 2063 yılında Dol Guldur'a giderek burayı araştırma cesaretini gösterdi. Sauron Dol Guldur'u terkederek bir müddetliğine kendini gizledi. Sauron'un 2460 yılında Dol Guldur'a geri dönüşüyle Dikkatli Huzur dönemi sona erdi."
Gandalf, Dol Guldur'un gizemlerini keşfetti ve buradaki Necromancer'in aslında Sauron'un kendisi olduğunu öğrendi. 2851 yılında gerçekleşen Ak Divan'da kaleye saldırılması konusunda ısrar etti fakat Saruman ona baskın çıkarak Sauron'un Tek Yüzük olmadan gücünü toparlayamayacağı belirtti. Saruman aynı zamanda Tek Yüzük'ün Anduin'in sularıyla birlikte Deniz'e gittiğini iddia etti fakat kendisi aslında Tek Yüzük'ün Isildur'un öldürüldüğü Ferah Çayırlar'da gizli bir halde bulunduğuna inanmaktaydı. Saruman yüzüğü ele geçirmeyi istiyordu ve Sauron Dol Guldur yakınlarında olduğu sürece Tek Yüzük'ün, efendisine ulaşmak için kendisini açığa çıkarabileceğini düşünüyordu.
" Gandalf, Sauron'un varlığından rahatsızdı ve 2941'deki Ak Divan'da bir kez daha Dol Guldur'a saldırılması gerektiğinin altını çizdi. Bu sefer Saruman bu teklifi kabul etti zira Sauron'un kendisi de Ferah Çayırlar'da Tek Yüzük'ü aramaktaydı. Divan, tüm gücünü ortaya koyarak Sauron'u Dol Guldur'dan sürdü; bu olayda en büyük pay düşmanın sanatları ve zanaatları üzerine yoğunlaşan Saruman'ındı. Fakat Sauron bu saldırıdan önceden haberdar olmuştu ve gizlice Mordor'daki muazzam Karanlık Kule'ye geri döndü."
Gözün inşaası da bundan sonra olmalı.
0
(bkz: #6760962)
Göz'e sanki pencere dendiğini anımsıyorum. İnşaa tabirinden emin değilim. En kaba tabirle o göz bir "tool" hocam. Büyüden de oluşmuş olabilir, pencere de olabilir. Ama Sauron'un "organik" bir parçası değil.
Yani Göz, Barad-dur'un (Karanlık Kule'nin) tepesinde konuşlanmış, Sauron'un Orta Dünya'yı izlemesini sağlayan bir "aygıt" denilebilir.
Göz'e sanki pencere dendiğini anımsıyorum. İnşaa tabirinden emin değilim. En kaba tabirle o göz bir "tool" hocam. Büyüden de oluşmuş olabilir, pencere de olabilir. Ama Sauron'un "organik" bir parçası değil.
Yani Göz, Barad-dur'un (Karanlık Kule'nin) tepesinde konuşlanmış, Sauron'un Orta Dünya'yı izlemesini sağlayan bir "aygıt" denilebilir.
0
Madyb "bedene yüzüksüz bürünemiyor" deme konusunda yanlışın var. Gücü giderek artıyor ve "Dol Guldur Büyücüsü" olarak bedene tekrar bürünüyor. Bu husustan eminim.
Ayrıca yine net hatırladığım "Yüzük'ü yok edelim!" denme sebeplerinden biri, yüzük Sauron'dan uzakta tutulsa bile, Sauron seneler-asırlar içerisinde giderek güçlendiğinden yüzüğe dahi ihtiyaç duymayacak konuma gelebileceğinden korkuluyor. O yüzden ilk kitabın sonlarında toplanan Elrond'un Divanı'nında "tek yol yüzüğü yok etmek..." sonucuna varılıyor.
Ben hala Sauron'un iradesi ile yönettiği bir "magical tool"/pencere/kule olarak düşünüyorum. Şurada bir kavram karmaşası oluyor, Sauron'un gözü ile karşı karşıya gelmişsen, göz Sauron'un iradesi ile kontrolünde olduğu için Sauron ile karşı karşıya gelmiş oluyorsun sonuçta. Bu yüzden Pippin Palantir'i aldığında Sauron tarafından sorguya çekiliyor.
"Kara Kule oldukça geniş bir istihkam ve ölçülemeyecek kadar kuvvetli bir yapıdır. Kule demir ve çoğunlukla sert kayalardan, kapıları ise çelikten yapılmıştı. Kule siyahtır ve etrafı Sauron tarafından sıkı bir şekilde gölgelerle çevrilmiştir. Kule beraberindeki bir çok duvar, mazgallı siperler ve kulelerle çok uzun bir yapıdır. En yüksek kule demir bir taç ile süslenmiş olan ve içerisinde Sauron’un Göz’ünün baktığı bir pencere olan kuledir. Bu kulenin içerisinde çok büyük avlular, silah depoları ve penceresiz zindanlar vardır; ve kulenin altında ise derin çukurlar ve maden ocakları vardır."
Ayrıca yine net hatırladığım "Yüzük'ü yok edelim!" denme sebeplerinden biri, yüzük Sauron'dan uzakta tutulsa bile, Sauron seneler-asırlar içerisinde giderek güçlendiğinden yüzüğe dahi ihtiyaç duymayacak konuma gelebileceğinden korkuluyor. O yüzden ilk kitabın sonlarında toplanan Elrond'un Divanı'nında "tek yol yüzüğü yok etmek..." sonucuna varılıyor.
Ben hala Sauron'un iradesi ile yönettiği bir "magical tool"/pencere/kule olarak düşünüyorum. Şurada bir kavram karmaşası oluyor, Sauron'un gözü ile karşı karşıya gelmişsen, göz Sauron'un iradesi ile kontrolünde olduğu için Sauron ile karşı karşıya gelmiş oluyorsun sonuçta. Bu yüzden Pippin Palantir'i aldığında Sauron tarafından sorguya çekiliyor.
"Kara Kule oldukça geniş bir istihkam ve ölçülemeyecek kadar kuvvetli bir yapıdır. Kule demir ve çoğunlukla sert kayalardan, kapıları ise çelikten yapılmıştı. Kule siyahtır ve etrafı Sauron tarafından sıkı bir şekilde gölgelerle çevrilmiştir. Kule beraberindeki bir çok duvar, mazgallı siperler ve kulelerle çok uzun bir yapıdır. En yüksek kule demir bir taç ile süslenmiş olan ve içerisinde Sauron’un Göz’ünün baktığı bir pencere olan kuledir. Bu kulenin içerisinde çok büyük avlular, silah depoları ve penceresiz zindanlar vardır; ve kulenin altında ise derin çukurlar ve maden ocakları vardır."
0
Kitaptan alıntı:
" Benim öğüdüm şudur: Bu durumda Yüzük bizde değil. Ya büyük bir ariflik ya da büyük bir ahmaklık sonucu yok edilmesi için yollandı, o bizi yok etmesin diye. Yüzük olmazsa onun gücünü, sadece güç ile yenemeyiz. Fakat her ne pahasına olursa olsun Göz'ü kendisine yönelen gerçek tehditten uzak tutmalıyız."
Buradaki "Göz" sözcüğünün kullanımına dikkat. "Gözünü" demiyor.
" Benim öğüdüm şudur: Bu durumda Yüzük bizde değil. Ya büyük bir ariflik ya da büyük bir ahmaklık sonucu yok edilmesi için yollandı, o bizi yok etmesin diye. Yüzük olmazsa onun gücünü, sadece güç ile yenemeyiz. Fakat her ne pahasına olursa olsun Göz'ü kendisine yönelen gerçek tehditten uzak tutmalıyız."
Buradaki "Göz" sözcüğünün kullanımına dikkat. "Gözünü" demiyor.
0
magical tool olarak zaten bildiğimiz bir şey var sauron'un elinde. feanorun yaptığı görme taşlarının en güçlüsü sauronun elinde ki bu taş diğerlerinin görüsünü etkiliyebiliyor.- denethor ve saruman bu yüzden sıyırmıştı- o zaman bu göz ile kastedilen kavramın bu taşla doğduğunu düşünüyorum. silmarillon defalarca okudum ama sauron'un uzakları görmesi ile ilgili bir şeyler hatırlamıyorum açıkçası. bildiğim kadarıyla kendisi müthiş bir manipülatördü.
0
antti_sumiala
merak ettiğim bir konu var. sağda solda duyuyoruz mezar yeri bulmak zorlaştı, alabilmek için baya bir uğraşmak, önemli meblağlar vermek gerekiyor diye. sorum şu olacak, bir insan düşünün çok fakir, ve babasını kaybetti. babasını gömebilmek için devlet ona mezar yeri tahsis edecek mi, yoksa (sallıyor
merak ettiğim bir konu var. sağda solda duyuyoruz mezar yeri bulmak zorlaştı, alabilmek için baya bir uğraşmak, önemli meblağlar vermek gerekiyor diye.
sorum şu olacak, bir insan düşünün çok fakir, ve babasını kaybetti. babasını gömebilmek için devlet ona mezar yeri tahsis edecek mi, yoksa (sallıyorum)3,4 milyar bulup bir mezar mı satın almak zorunda. yani mezarlıkta bir yer almak paraya mı bakar yoksa herkesin sahip olduğu devlet tarafından sağlanan bir hak mıdır?
şimdiden cevap verenlere teşekkür ederim.
sorum şu olacak, bir insan düşünün çok fakir, ve babasını kaybetti. babasını gömebilmek için devlet ona mezar yeri tahsis edecek mi, yoksa (sallıyorum)3,4 milyar bulup bir mezar mı satın almak zorunda. yani mezarlıkta bir yer almak paraya mı bakar yoksa herkesin sahip olduğu devlet tarafından sağlanan bir hak mıdır?
şimdiden cevap verenlere teşekkür ederim.
0
devlet tarafından sağlanıyor. Ama böyle kişileri kalkıp devlet topkapı da zincirlikuyu da yer ayarlamıyor. artık nerde boş yer varsa oraya gömüyor.
mezarlıklar 100milyara kadar çıkmış durumda istanbul'da.
mezarlıklar 100milyara kadar çıkmış durumda istanbul'da.
0
üst üste gömebiliyorlar eski sahipsiz mezarlara. cesedinin nerde çürüyeceğine önem vermiyorsan sorun yok.
0
Sorum arkadaşlarımla yaptığım muhabbet sonrasında oluşmuştu. Söylenenlere göre şehir içinde mezar tapusu için 3-4 milyardan başlayan fiyatlar isteniyormuş, hatta yer azaldığından karaborsa gibi fiyatlar oluşmuş, bir ton da prosedürü varmış. Aklıma o kadar paraya sahip olmayan insanlar ne yapar sorusu geldi, devletin merkeze uzak mezarlıklarda yer ayarlaması fikri mantıklı, sahurda babama da sordum o da bu cevabı verdi. Devlet amme hizmeti olarak yapmıyormuş ve belli bir ücret alıyormuş ayrıca.
0
öldüğün gün alınırsa daha ucuza veriyorlar, ölmeden alınırsa 10 katına mal oluyor.en azından bizim buralarda öyle.
0
sarıyer'de kilyos yolu üzerinde bir sürü mezarlık var. hadımköyde büyük mezarlıklar var.
babanız yanılmış, devlet amme hizmeti yapıyor bu konuda. bütün defin işlemleri ücretsiz.
bu ülkede para olmadan yapılabilen tek şey ölmek yani :)
babanız yanılmış, devlet amme hizmeti yapıyor bu konuda. bütün defin işlemleri ücretsiz.
bu ülkede para olmadan yapılabilen tek şey ölmek yani :)
0
şimdi ne yazık ki son bir kaç senede çok içinde bulunduğum için bu olaylarla
1- gömülme işlemi için para almıyorlar. hatta bahşiş bile almıyorlar. bayada sağlam çalışıyorlar. bir problem yaşamıyorsunuz.
2- yer için olay şu, merkezi yerlerdeki ünlü mezarlıklarda filan yerlerin hepsi tapulu olarak başkalarına satılmış. buralara talep yüksek, o yüzden tapu fiyatları çok yükseliyor. yoksa belediye istanbulda şileye doğru giderken sağda gibi adreslerdeki mezarlıklara bedavaya yer veriyor.
3- tüm mezarlar için geçerlidir, 7 sene geçince aynı yere başka biri gömülebiliyor.
umarım fazla bilgi sahibi olmanız gerekmez.
1- gömülme işlemi için para almıyorlar. hatta bahşiş bile almıyorlar. bayada sağlam çalışıyorlar. bir problem yaşamıyorsunuz.
2- yer için olay şu, merkezi yerlerdeki ünlü mezarlıklarda filan yerlerin hepsi tapulu olarak başkalarına satılmış. buralara talep yüksek, o yüzden tapu fiyatları çok yükseliyor. yoksa belediye istanbulda şileye doğru giderken sağda gibi adreslerdeki mezarlıklara bedavaya yer veriyor.
3- tüm mezarlar için geçerlidir, 7 sene geçince aynı yere başka biri gömülebiliyor.
umarım fazla bilgi sahibi olmanız gerekmez.
0
bir de istanbul'da cenaze arabasi ve yikama islemleri bedava, diger illeri bilmiyorum.
0
kütüğünün olduğu yerde mezara para ödemiyorsun ve cenazen -en azından istanbulda- büyükşehir tarafından içinde morg olan şehirler arası cenaze aracıyla memleketine götürülüyor. araca para ödememen için fakirlik belgesi istiyorlar. karsa kadar götürürler de.
0
Yakın zamanda başımıza geldiğinden biliyorum. Yeni ölmüş bir kişi için mezar yeri 90 TL. Genelde iki kişilik alınıyor mezar yerleri, yanındaki boş alınacak her mezar için katlana katlana gidiyor. Boş ilk mezar 1000, ikinci mezar 2000 gibi.
Ayrıca bütün defin işleri de belediye ücretsiz yapıyor. Teslim alma, yıkama, mezarlığa defin.
Ayrıca bütün defin işleri de belediye ücretsiz yapıyor. Teslim alma, yıkama, mezarlığa defin.
0
erich
olay ne ki burda? herbalife filan diyecegim de pazarlama yok diyorlar. girecegimden degil de merak ettim.http://incicaps.com/images/img0699.jpg(dedeler degil)
olay ne ki burda? herbalife filan diyecegim de pazarlama yok diyorlar. girecegimden degil de merak ettim.
incicaps.com
(dedeler degil)
incicaps.com
(dedeler degil)
0
pazarlama yok diye yalan söylüyorlar sadece. para hırsı ya da çaresizlik insana neler yaptırıyor işte.
0
SevmeBeni
Icat edilmis olsa, amcamiz gunumuze ya da gecmise de gelmis olacagindan bunun gelisen teknolojiyle icat edilme olasiliginin artacagini beklemek sacma oluyor galiba, di mi? Hic icat edilmeyecek bu makina galiba, `great scott`!
Icat edilmis olsa, amcamiz gunumuze ya da gecmise de gelmis olacagindan bunun gelisen teknolojiyle icat edilme olasiliginin artacagini beklemek sacma oluyor galiba, di mi? Hic icat edilmeyecek bu makina galiba, great scott!
0
hep gecmise gitmenin mumkun olmadigini dusunmusumdur zaten. bence sadece gelecege gidebiliriz, gecmisi de gorebiliriz teknoloji cok gelisince bile. diger turlu cok sakat oluyor cunku gidip babani oldurursun evren filan coker kaliriz ortada.
0
izafiyet teorisine göre teorik olarak geleceğe gitmek mümkün fakat geçmişe gitmek mümkün değildir zira mevcut fizik bilgileri ile biliyoruzki ışık hızını aşmak mümkün değildir (E=mc2). yine teorik olarak aksi kanıtlanmadı henüz diye biliyorum.
0
hiç yaşanmamış ve hiçkimse için meydana gelmemiş bir geleceğe gitmenin mümkün olduğunu düşünebiliyorsak geçmişe gidebilmenin de mümkün olduğunu düşünmemiz gerek. o geçmişe sadece bakılabilir fikri bana hep manasız geliyor. o şekilde yapılan şey geleceğe gitmek de değildir, zamanı hızlandırmaktır zaten.
şimdi geleceği hepimiz için belirleyen sonsuz sayıda değişken var. herbirimizin ayrı ayrı özgür iradesiyle verdiği kararlar ve bunun dışında doğal etkenler şunlar bunlar var. şu an y=x ise on dakika sonrası y=123123x^a^1234341+43423b^123414cd......... gibi.
10 sene sonra dünyada herkes için varolacak tüm gerçeklik aslında belirlidir. belki sonsuz sayıda varyasyon vardır ama bunların hepsi teoride hesaplanabilir.
zaman makinesi ile geçmişe gidilip bir şeylerin değiştirilmesi ve bu değişikliklerin geleceği etkilemesi evreni falan yok etmez.
sonsuz sayıda gelecek varsa ve zaman makinesi ile geçmişe gidip geleceği değiştirirseniz en fazla sonsuz+sonsuz sayıda gelecek yaratırsınız o da yine sonsuza eşittir. basitçe ifade etmek gerekirse: geçmişe gidip babanı öldürürsen hiç varolmayacağını düşünmek mantıksız. çünkü evrende geleceği belirleyen o kadar değişken var ki tek bir adamın genleri ve çocuk yetiştirme stili çok küçük ve önemsiz. senin şu anda var olduğun gibi var olabilmenin tek mümkün yolu babandan olman değil diyorum yani.
ama tabi bizim için bu söz konusu değil. çünkü zaman makinesi henüz icat edilmedi.
burada ince bir detay var zaman makineniz yoksa zamanda yolculuk yapamazsınız. yani zaman makinesinin icat edildiği an zaman yolculuğu için 0 noktasını belirler. o andan daha geriye gidemezsiniz çünkü daha geride zaman makinesi yoktur.
bunu böyle kabul etmek zorundayız çünkü böyle olmasaydı zaman makinesinin olmaması diye bir şey söz konusu olamazdı.
belki de yoktur ve hiç olmayacaktır. bu da var tabi ama ben inanmıyorum buna.
(bkz: doktor kırmızı kütük patlamak üzre)
şimdi geleceği hepimiz için belirleyen sonsuz sayıda değişken var. herbirimizin ayrı ayrı özgür iradesiyle verdiği kararlar ve bunun dışında doğal etkenler şunlar bunlar var. şu an y=x ise on dakika sonrası y=123123x^a^1234341+43423b^123414cd......... gibi.
10 sene sonra dünyada herkes için varolacak tüm gerçeklik aslında belirlidir. belki sonsuz sayıda varyasyon vardır ama bunların hepsi teoride hesaplanabilir.
zaman makinesi ile geçmişe gidilip bir şeylerin değiştirilmesi ve bu değişikliklerin geleceği etkilemesi evreni falan yok etmez.
sonsuz sayıda gelecek varsa ve zaman makinesi ile geçmişe gidip geleceği değiştirirseniz en fazla sonsuz+sonsuz sayıda gelecek yaratırsınız o da yine sonsuza eşittir. basitçe ifade etmek gerekirse: geçmişe gidip babanı öldürürsen hiç varolmayacağını düşünmek mantıksız. çünkü evrende geleceği belirleyen o kadar değişken var ki tek bir adamın genleri ve çocuk yetiştirme stili çok küçük ve önemsiz. senin şu anda var olduğun gibi var olabilmenin tek mümkün yolu babandan olman değil diyorum yani.
ama tabi bizim için bu söz konusu değil. çünkü zaman makinesi henüz icat edilmedi.
burada ince bir detay var zaman makineniz yoksa zamanda yolculuk yapamazsınız. yani zaman makinesinin icat edildiği an zaman yolculuğu için 0 noktasını belirler. o andan daha geriye gidemezsiniz çünkü daha geride zaman makinesi yoktur.
bunu böyle kabul etmek zorundayız çünkü böyle olmasaydı zaman makinesinin olmaması diye bir şey söz konusu olamazdı.
belki de yoktur ve hiç olmayacaktır. bu da var tabi ama ben inanmıyorum buna.
(bkz: doktor kırmızı kütük patlamak üzre)
0
bende sorayım bi soru. o zamanki teknolojiyle nasıl yapmışlar lan bunu dediğimiz şeyler acaba zaman yolculuğunun bir ürünü olabilir mi? piramitler falan.
0
evet.
bir de;
blackdog birader biraz desteksiz sallamışsın gibi geldi bana, zamanda yolculuk için neden milat noktası makinenin icadı olsun eğer o makine icattan 1 saat sonra bile yarım saat geriye gidebiliyorsa? ayrıca evrenin kuralları için neyin önemli neyin önemsiz olduğuna nasıl karar veriyoruz? babam yoksa ben nasıl doğuyorum?
bir de;
blackdog birader biraz desteksiz sallamışsın gibi geldi bana, zamanda yolculuk için neden milat noktası makinenin icadı olsun eğer o makine icattan 1 saat sonra bile yarım saat geriye gidebiliyorsa? ayrıca evrenin kuralları için neyin önemli neyin önemsiz olduğuna nasıl karar veriyoruz? babam yoksa ben nasıl doğuyorum?
0
ufo diye daş attığımız şeyler gelecekten zaman makinesine binmiş gelen torunlarımız olabiler mi acaba? adamlar "lan şimdi insek ebemizi zikerler. en iyisi uzaktan alıştıra alıştıra" falan diyor olabilirler mi hep bunu düşünürüm.
0
Evet, zaman makinesinin icadını sadece beklemek mantıksız, siz de elinizi taşın altına sokun, çorbada sizin de tuzunuz olsun. Siz de araştırma yapın.
Başlangıç için bir makale:
M. Morris, K. Thorne, U. Yurtsever, "Wormholes, Time Machines, and the Weak Energy Condition", Phys. Rev. Lett. 61, 1446–1449 (1988)
Başlangıç için bir makale:
M. Morris, K. Thorne, U. Yurtsever, "Wormholes, Time Machines, and the Weak Energy Condition", Phys. Rev. Lett. 61, 1446–1449 (1988)
0
:/
var mı? sizce katılım % kaç olur? sonuç ne çıkar?
var mı?
sizce katılım % kaç olur? sonuç ne çıkar?
sizce katılım % kaç olur? sonuç ne çıkar?
0
az farkla evet çıkacak diye konuşuluyordu en son ama her şey son hafta netleşir de deniyor.
0
boykotcular ne yaptıklarının farkıa varıp gidip hayır derlerse kesin hayır çıkar.
aksi takdirde 3-5 fark ile olur ama evet mi hayır mı belli deil
aksi takdirde 3-5 fark ile olur ama evet mi hayır mı belli deil
0
insanlarımız üstün zekalı olduğu için evet çıkar bence. baya da fark atar.
0
serdar 24
Bugün fark ettiğim sözlükten yeni uçurulan iki yazarın yazdıklarının silinmediğini görüyorum. Acaba bu yeni başlayan bir uygulama mı? (Böyle olmasını ümit ediyorum, çünkü daha önceden de savunduğum bir şeydi) Yoksa sözlük moderasyonundaki keyfiyet faktörünün sonucu olarak o kişilere yapılan özel bir
Bugün fark ettiğim sözlükten yeni uçurulan iki yazarın yazdıklarının silinmediğini görüyorum. Acaba bu yeni başlayan bir uygulama mı? (Böyle olmasını ümit ediyorum, çünkü daha önceden de savunduğum bir şeydi) Yoksa sözlük moderasyonundaki keyfiyet faktörünün sonucu olarak o kişilere yapılan özel bir muamele mi?
Şimdiden teşekkürler...
Şimdiden teşekkürler...
0
Anladım. Ben de bir an için acaba demiştim, bu işi bir kurala, kaideye mi bağladılar diye. Ama yok, bildiğin moderasyon keyfiyeti, ya da torpili işte. Teşekkürler.
0
yok ya. moderatör tarafından uçurulan yazarların yazdıkları gider. orda keyfiyet diye bişey yok. sadece kendi kendini uçuranlar isterlerse entrylerini silmeyebiliyor giderken. bi değişiklik olsaydı duyurulurdu da olan biten'de.
hangi yazarlardan bahsediyorsun mesela?
hangi yazarlardan bahsediyorsun mesela?
0
açtığı başlıkların havada kalmaması amacıyla, çok fazla sayıda başlık açmış ve sözlüğe katkısı büyük olan yazarların entry'leri bırakılıyor. mesela zenci'nin de entry'leri duruyor.
0
p a t r i o t
soru başlıkta.
soru başlıkta.
0
agy
niye olduğunu bilmediğim bir mantık sahibiyim. nuh ile kaptan cook' u çarpıştırıyorum.tarihsel sonuçları kıyasladım.nuh, kaptan nuh olarak isimlendirmemiş. bu epey canımı sıkıyor.tam karşımda en az 20 pencere var beşinci katta bir arkadaşımda kalıyorum cam açık. bunların bir kısmı sahurluk. trase o
niye olduğunu bilmediğim bir mantık sahibiyim. nuh ile kaptan cook' u çarpıştırıyorum.
tarihsel sonuçları kıyasladım.
nuh, kaptan nuh olarak isimlendirmemiş.
bu epey canımı sıkıyor.
tam karşımda en az 20 pencere var beşinci katta bir arkadaşımda kalıyorum cam açık. bunların bir kısmı sahurluk.
trase olarak çatılar. bildiğin üçgen. gökyüzü geceyarısı 1 grisi.
ressamım.
mühendisim.
doktoram var.
pavyonlarda bayanların topuklarına şampanya doldurdum. fıçı efes şampanya.
hepsi yalan.
duyuru olarak liseyi bitirmedim bitirdim gibi göstermek için nasıl doğru bir yalan atalım duyuruları gördüm. götümle güldüm.
kaptan nuh, bunlardan istemiyor.
o (virgül) karıncaları zebraları ağrı dağının zirvelerini seviyor çekirgeler dişi ve erkek ırkının başlangıcı olarak sıçratılıyor gemisinde nuhun, kaptan ruhum.
kamarot.
ay konusunu dün konuştum.
uzmanlık alanım mars.
uzaya çıkmaya taktım.
asosyal filan da değilim.
plastik poşetlerin delinmeden bir flama gibi tepemizde zigzaglar çizerek salınabildiği sağlam duru siyah hışırhışır bayraklar olabildiğini iddia ederek marketing konuları kurcalıyorum.
işin en mühimi bu ben değilim.
petersham nasıl okunuyordu.
ve şarap bitmeden evvel fısıldayabilir.
bunu duyan var mı?
tarihsel sonuçları kıyasladım.
nuh, kaptan nuh olarak isimlendirmemiş.
bu epey canımı sıkıyor.
tam karşımda en az 20 pencere var beşinci katta bir arkadaşımda kalıyorum cam açık. bunların bir kısmı sahurluk.
trase olarak çatılar. bildiğin üçgen. gökyüzü geceyarısı 1 grisi.
ressamım.
mühendisim.
doktoram var.
pavyonlarda bayanların topuklarına şampanya doldurdum. fıçı efes şampanya.
hepsi yalan.
duyuru olarak liseyi bitirmedim bitirdim gibi göstermek için nasıl doğru bir yalan atalım duyuruları gördüm. götümle güldüm.
kaptan nuh, bunlardan istemiyor.
o (virgül) karıncaları zebraları ağrı dağının zirvelerini seviyor çekirgeler dişi ve erkek ırkının başlangıcı olarak sıçratılıyor gemisinde nuhun, kaptan ruhum.
kamarot.
ay konusunu dün konuştum.
uzmanlık alanım mars.
uzaya çıkmaya taktım.
asosyal filan da değilim.
plastik poşetlerin delinmeden bir flama gibi tepemizde zigzaglar çizerek salınabildiği sağlam duru siyah hışırhışır bayraklar olabildiğini iddia ederek marketing konuları kurcalıyorum.
işin en mühimi bu ben değilim.
petersham nasıl okunuyordu.
ve şarap bitmeden evvel fısıldayabilir.
bunu duyan var mı?
0
başbakanın uyarılarını dikkate almıyor musun sen?
"sulu ve kuru bir arada olmaz. olamaz"
www.sezyum.com
(25. saniyeden itibaren)
"sulu ve kuru bir arada olmaz. olamaz"
www.sezyum.com
(25. saniyeden itibaren)
0
kurtulan adam
küçük bir ilçede memurum.bugünlerde değişik bir ruh hali içerisindeyim. sanırım bu aralar bi kaç yakınımı kaybetmemin etkisi de var. karar verdiğim şey şu: ölüceğimi anladığımda boş bir hayat yaşadım, hiç kendim olamadım demek istemiyorum. açıkçası bir insana en çok acı verecek şeyin bu olduğunu dü
küçük bir ilçede memurum.bugünlerde değişik bir ruh hali içerisindeyim. sanırım bu aralar bi kaç yakınımı kaybetmemin etkisi de var. karar verdiğim şey şu: ölüceğimi anladığımda boş bir hayat yaşadım, hiç kendim olamadım demek istemiyorum. açıkçası bir insana en çok acı verecek şeyin bu olduğunu düşünüyorum; ölürken kendim olarak yaşayamadım demek. ateistim ramazan yaklaşıyor... ne düşünürlerse düşünsünler arkamdan ne derlerse desinler demek istiyorum ki kardeşim " ben atesitim o yüzden oruç tutmak istemiyorum" davranışları değişecek. ne biiyim kim ne deserse desin güzel bir şarkı çıktığında fazla tanımadığım bir kıza dansedelim mi demek istiyorum. dansedip etmemesi önemli değil sadece ben söylemek istediğimi söylemek istiyorum. bugünlerde aklımdan böyle şeyler geçiyor. ne diyorsunuz ben gaza mı gelmişim? bi akıl verin hele
0
hayatı sorguluyorsun sadece, doğru yoldasın. yapabilmeye başlarsan mutlu ama çevre için biraz garip bir insan olacaksın.
0
bunun farkına varmak bile güzel. istediklerini yapmaya başla geç olmadan(imkanlar dahilinde). sonra gözün açık gitme öteki tarafa
0
genelde küçük yerlerde insanları dini inançları ve politik görüşleri ile yargılayan insanlarla sıkça karşılaşılabilir (tabii bu da ilden ile değişir gerçi). bu nedenle bu görüşlerinizi söyleyecekseniz oluşabilecek baskılara karşı hazır olun, dik durun derim ben. bu açıdan büyükşehir daha iyidir evet.
onun dışında hayatı sorgulamak da değişim de iyidir diyorum ben.
onun dışında hayatı sorgulamak da değişim de iyidir diyorum ben.
0
dragon1653
Inception'ı yeni izlemiş biri olarak film hakkındaki yorumları sözlükten okuyayım dedim ama ne mümkün, 800 küsür entry girilmiş çoğu da birbirinin tekrarı yada çok yüzeysel yorumlar. Şöyle "brick top","911 turbo" gibi yorumlarını keyifle okuyabileceğim yada ben bunları bilmem ama şunların da yorumla
Inception'ı yeni izlemiş biri olarak film hakkındaki yorumları sözlükten okuyayım dedim ama ne mümkün, 800 küsür entry girilmiş çoğu da birbirinin tekrarı yada çok yüzeysel yorumlar. Şöyle "brick top","911 turbo" gibi yorumlarını keyifle okuyabileceğim yada ben bunları bilmem ama şunların da yorumları iyidir diyebileceğiniz yazarlar var mı?
0
hatta şöyle bir rapörtaj vardı teyy zamanında okuduğum, bundan da birşeyler çıkar belki:
nihilanth.org
nihilanth.org
0
kamera motor
şöyle keyifli bir film lazım yahu. güzel kadınlar güzel bir şehir olsun, hikayesi aşk olsun.
şöyle keyifli bir film lazım yahu. güzel kadınlar güzel bir şehir olsun, hikayesi aşk olsun.
0
İsteğinden biraz farklı olacak ama Date Night son zamanlarda izlediğim n keyifli filmdi. Bi tane kadın var sadece, Steve Carell var, komiklik, şakalar, aksiyon var.
0
indirelim bakalım. ama daha film önerisi olan varsa onları da dinliorum :)
0
sweet november ve autumn in new york'u izlemişsindir muhtemelen. yine hollywood işi olarak only you var, french kiss var, bu ikisi de romantik komedi ve Paris'te geçiyor.
0
cialis
arkadaşlar dikilmiş kızlık zarını bakarak anlama yolu var mıdır?kızlık zarı dikimi yapan medikal firmaların sitelerinde "jinekologlar veya adli tıp hekimleri harici kimse anlayamaz" yazıyor.ama bunlar "reklam kokan hareketler/yazılar" olabilir, illa ki anlaşılıyordur dikilmiş kızlık zarı, kenarında
arkadaşlar dikilmiş kızlık zarını bakarak anlama yolu var mıdır?
kızlık zarı dikimi yapan medikal firmaların sitelerinde "jinekologlar veya adli tıp hekimleri harici kimse anlayamaz" yazıyor.
ama bunlar "reklam kokan hareketler/yazılar" olabilir, illa ki anlaşılıyordur dikilmiş kızlık zarı, kenarında köşesinde bir şeyi vardır.
ha bir de dip not: pek sevgili entelektüel, elit ve gayet modern görüşlü o ideal güzellikteki insanlar "öküz yobaz herif seni" diye gelmesin üstüme lütfen.. ben ideal güzellikte değilim çünkü..
sorduğum soru "dikilmiş kızlık zarını anlamanın yolu var mıdır? yok mudur?"
kızlık zarı dikimi yapan medikal firmaların sitelerinde "jinekologlar veya adli tıp hekimleri harici kimse anlayamaz" yazıyor.
ama bunlar "reklam kokan hareketler/yazılar" olabilir, illa ki anlaşılıyordur dikilmiş kızlık zarı, kenarında köşesinde bir şeyi vardır.
ha bir de dip not: pek sevgili entelektüel, elit ve gayet modern görüşlü o ideal güzellikteki insanlar "öküz yobaz herif seni" diye gelmesin üstüme lütfen.. ben ideal güzellikte değilim çünkü..
sorduğum soru "dikilmiş kızlık zarını anlamanın yolu var mıdır? yok mudur?"
0
kenarında köşesinde bir şey olması ne demek oluyor. onu sen çok yanlış anlamışsın.
0
Arkadaşım bence sen daha kızlık zarı orada mı değil mi onu bile anlayamazsın ki gözünle, dikilmiş mi değil mi onu anlayasın. Hemen kapıdan girince kenarda seni mi bekliyor sanki?
0
anlayamazsın. vajina dış dudakları ve hal hareketler daha güzel ipucular verir.
pfff...
pfff...
0
ah be abicim, hz. muhammet'in saklandığı mağaranın girişini örten örümcek ağı tarzı bişi arıyosun sen.
göremezsin ki?
göremezsin ki?
0
eğer böyle bir bilgiyi cinayet suçlusunu bulmak için kullansaydın dipnot düşme gereği duymazdın eminim. yanlış anlamamak adına bu soruyu neden sorduğunu öğrenmek isterim.
fakat bekarete önem veren bir insansan, ama ilişkiye gireceğin kıza bu konuda güvenmiyorsan sen bitmişsin dostum.
fakat bekarete önem veren bir insansan, ama ilişkiye gireceğin kıza bu konuda güvenmiyorsan sen bitmişsin dostum.
0
Anlayamazsınız, elbette adli tıpçı/jinekolog değilseniz.
@trista: Bahsettiğin organlar da ipuçlarını saklayabilir, kolay estetikler var.
@trista: Bahsettiğin organlar da ipuçlarını saklayabilir, kolay estetikler var.
0
evet kenarında bandrol var eğer daha önce açılmamışsa o bandrol sağlam duruyor. abi yani kusura bakma da yani zaten kızlık zarını ne sanıyorsun hiç anlamadım. daha önce vajina gördün mü? emin değilim öyle bir zarı görme ya da anlama ihtimalin elbette yok.
0
dikmeden önce teğelliyor doktor yeri belli olsun diye, sonra da makinada çift dikiş atıyor. bakınca tak diye belli olur, görürsün yani. bu sıralar duble paça yaptırmak moda.
0
yani sevişmeden kızın orasına nasıl o kadar yakından bakacaksın? bakire kız zaten baktırmaz kolayına. ha diyelim dişisin diktireceksin, o zaman anlaşılmaz diyeyim.
sorunun cevabı ise "yoktur"
sorunun cevabı ise "yoktur"
0
lagoon
merhaba arkadaşlar. ben fantastik edebiyat severim, frp,rpg oynarım, oblivion'a bayılırım. gel gör ki bir türlü bu tarzda uygun kitaplarla tanışamadım. okuduklarım,harry potter tüm kitaplar - müthişti, harika bi dünya, kurgu sağlamdı.yerdeniz büyücüsü 1 ursula k. - okudum, fena değildi ama çok beğen
merhaba arkadaşlar. ben fantastik edebiyat severim, frp,rpg oynarım, oblivion'a bayılırım. gel gör ki bir türlü bu tarzda uygun kitaplarla tanışamadım. okuduklarım,
harry potter tüm kitaplar - müthişti, harika bi dünya, kurgu sağlamdı.
yerdeniz büyücüsü 1 ursula k. - okudum, fena değildi ama çok beğenmedim, tam aradığım bu değil.
sesler ursula k. - fena değildi ama yine tam aradığım bu değil.
en çok umut bağladığım, ejderha mızrağı serisinden, tanışmaların ilk kitabını okuyayım dedim, bitiremedim. yarısından fazlasını okudum, betimlemeden başka bir şey göremedim açıkçası. belli bir yere kadar hoş ama sonra sıkıyor. belki ben ejderha mızrağı serisini tanımak için yanlış bir kitap seçtim?
bunun dışında zaman çarkı falan var, bunlar nasıllardır acaba? sizin önerileriniz nelerdir?
harry potter tüm kitaplar - müthişti, harika bi dünya, kurgu sağlamdı.
yerdeniz büyücüsü 1 ursula k. - okudum, fena değildi ama çok beğenmedim, tam aradığım bu değil.
sesler ursula k. - fena değildi ama yine tam aradığım bu değil.
en çok umut bağladığım, ejderha mızrağı serisinden, tanışmaların ilk kitabını okuyayım dedim, bitiremedim. yarısından fazlasını okudum, betimlemeden başka bir şey göremedim açıkçası. belli bir yere kadar hoş ama sonra sıkıyor. belki ben ejderha mızrağı serisini tanımak için yanlış bir kitap seçtim?
bunun dışında zaman çarkı falan var, bunlar nasıllardır acaba? sizin önerileriniz nelerdir?
0
merhabalaaar ! durun dövmeyiniz beni. yazdım sanıyordum. zaten okudum, yüzüklerin efendisi, hurin'in çocukları, silmarillion okudum bunları.
0
tanışmalar ne yahu? direkt girsenize güz alaca karanlığının ejderhaları'ndan. sonrası gelir zaten.
0
vampir seviyorsan Strahd serisi (sislerin vampiri vs) baya güzel.
Avalon'un Sisleri diye bir kitap var, benim okuduğum en iyi kitaplardan.
sonraa tabii ki Dune.
Mythago Wood diye bi katap var ama türkçesi var mı bilmiyorum.
en.wikipedia.org
Avalon'un Sisleri diye bir kitap var, benim okuduğum en iyi kitaplardan.
sonraa tabii ki Dune.
Mythago Wood diye bi katap var ama türkçesi var mı bilmiyorum.
en.wikipedia.org
0
Ravenloft.
Ravenloft.
Ravenloft.
Bu kadar net söylüyorum. Sislerin Vampiri - Ben Strahd, Bir Vampirin Günlüğü - Ben Strahd, Azalin'le Savaş - Ölülerin Kralı - Ölüler Şehrinin Efendisi şeklinde sırayla okursan kitaplar bitince kendini Ravenloft DM'i ararken bulabilirsin.
Zaman Çarkı için sağlam bir kütüphane ve para gerekli ayrıca. Tabi ki okunmalı. Onun haricinde DragonLance diyorsak klasik olarak Güz, Kış ve İlkbahar şeklindeki üçlemeyi önerirler. Ardından Efsaneler üçlemesi gelir (İkizlerin Savaşı - Zamanı - Sınavı) Efsanelerden sonra da Yaz Alevi ve ikinci nesil var işte...
Ravenloft.
Ravenloft.
Bu kadar net söylüyorum. Sislerin Vampiri - Ben Strahd, Bir Vampirin Günlüğü - Ben Strahd, Azalin'le Savaş - Ölülerin Kralı - Ölüler Şehrinin Efendisi şeklinde sırayla okursan kitaplar bitince kendini Ravenloft DM'i ararken bulabilirsin.
Zaman Çarkı için sağlam bir kütüphane ve para gerekli ayrıca. Tabi ki okunmalı. Onun haricinde DragonLance diyorsak klasik olarak Güz, Kış ve İlkbahar şeklindeki üçlemeyi önerirler. Ardından Efsaneler üçlemesi gelir (İkizlerin Savaşı - Zamanı - Sınavı) Efsanelerden sonra da Yaz Alevi ve ikinci nesil var işte...
0
Zaman Çarkını kesinlikle tavsiye ederim, ancak sağlam bütçe lazım. Ayrıca akıcı ve daha az ağır bi seri istiyorsan Gediksavaşları efsanesi (riftwar saga) mükemmeldir.
0
yes David Eddings!
yuh nasıl unutulur- Terry Pratchett!
Michael Moorcock
Neil Gaiman
İhsan Oktay Anar
bulabilirsen ve İngilizce okurum dersen Anne McCaffrey, Türkçe'ye çok az kitabı çevrildi.
yine İngilizce Terry Goodkind
yuh nasıl unutulur- Terry Pratchett!
Michael Moorcock
Neil Gaiman
İhsan Oktay Anar
bulabilirsen ve İngilizce okurum dersen Anne McCaffrey, Türkçe'ye çok az kitabı çevrildi.
yine İngilizce Terry Goodkind
0
aşşağı yukarı tarzın belli;
david eddings - Elenium üçlemesi ardından tamuli üçlemesi
Dragonlance - Güz alacağı karanlığı, kış gecesi, ilkbahar şafağı, ikizler üçlemesi, ikinci nesil, yaz ateşi.
Salvatore - Drizzt'in tüm kitapları, anayurt üçlemesi ile başlayabilirsin ya da değişik olsun diyorsan buzyeli vadisi üçlemesi ile başlayabilirsin.
S. king - kara kule
önce bunları oku, senin tarzına bunlar iyi gider. sonrasını kendin bulacaksın zaten.
benim sevdiğim bir seri değildir ama gediksavaşlarını da sevmen olası.
david eddings - Elenium üçlemesi ardından tamuli üçlemesi
Dragonlance - Güz alacağı karanlığı, kış gecesi, ilkbahar şafağı, ikizler üçlemesi, ikinci nesil, yaz ateşi.
Salvatore - Drizzt'in tüm kitapları, anayurt üçlemesi ile başlayabilirsin ya da değişik olsun diyorsan buzyeli vadisi üçlemesi ile başlayabilirsin.
S. king - kara kule
önce bunları oku, senin tarzına bunlar iyi gider. sonrasını kendin bulacaksın zaten.
benim sevdiğim bir seri değildir ama gediksavaşlarını da sevmen olası.
0
tranquillo
fantastik, sürükleyici, macera dolu kitapları okumayı çok seviyorum ve bu abimizin kitaplarında bunları bulabileceğimi tahmin ediyorum. ilk kez okuyacak biri için hangi eserlerini tavsiye edersiniz?
fantastik, sürükleyici, macera dolu kitapları okumayı çok seviyorum ve bu abimizin kitaplarında bunları bulabileceğimi tahmin ediyorum. ilk kez okuyacak biri için hangi eserlerini tavsiye edersiniz?
0
kemik torbası
hayvan mezarlığı
yüzyılın suçlusu blaze
oyun
mahşer
bu kitaplarını okudum gayet iyiydi.
hayvan mezarlığı
yüzyılın suçlusu blaze
oyun
mahşer
bu kitaplarını okudum gayet iyiydi.
0
kesinlikle ama kesinlikle tavsiyem "o". feci bir kitaptı, yıllar oldu stephen king okumayalı ama hala ürperirim hatırladıkça. hayvan mezarlığı da çok güzeldir.
0
Tepki
Sis (burada tanrıların bilgisayarı diye bir hikaye var ki off, hmm maymun hikayesi de güzeldi)
Ruhlar dükkanı
Göz
Azrail Koşuyor
Uykusuzluk
Kemik Torbası bunların yanında ağır akıyormuş gibi gelecektir size. Ama uyarmalıyım bunların bir kısmı yeni baskı olmasına rağmen hala eski çevirilere sahipler o açıdan biraz sıkıntı olabilir.
Sis (burada tanrıların bilgisayarı diye bir hikaye var ki off, hmm maymun hikayesi de güzeldi)
Ruhlar dükkanı
Göz
Azrail Koşuyor
Uykusuzluk
Kemik Torbası bunların yanında ağır akıyormuş gibi gelecektir size. Ama uyarmalıyım bunların bir kısmı yeni baskı olmasına rağmen hala eski çevirilere sahipler o açıdan biraz sıkıntı olabilir.
0
1)mahşer
2)tepki
3)yeşil yol
4)göz
5)rüya avcısı
6)christine
7)karanlık öyküler
bunları okuduktan sonra zaten kendin seçer okursun.. bol zamanın olduğu bi vakit de:
kara kule serisi
edit: susannah'nın yazdıklarını okuyunca unuttuğumu fark ettim:
azrail koşuyor(mahşer ve tepkiden sonra en sevdiğim kitabı) ve sis
2)tepki
3)yeşil yol
4)göz
5)rüya avcısı
6)christine
7)karanlık öyküler
bunları okuduktan sonra zaten kendin seçer okursun.. bol zamanın olduğu bi vakit de:
kara kule serisi
edit: susannah'nın yazdıklarını okuyunca unuttuğumu fark ettim:
azrail koşuyor(mahşer ve tepkiden sonra en sevdiğim kitabı) ve sis
0
stephen king'in başyapıtı kara kule'dir, mutlaka okumalısın.
ilk iki kitabı biraz sıkabileceğinden başka kitaplarla da girebilirsin konuya;
o
hayvan mezarlığı
mahşer
kemik torbası
uykusuzluk
yaratık
ilk iki kitabı biraz sıkabileceğinden başka kitaplarla da girebilirsin konuya;
o
hayvan mezarlığı
mahşer
kemik torbası
uykusuzluk
yaratık
0
i-na-na-mı-yo-rumm
nasıl olur da kimse "sadist" i yazmaz?
stephen king ' in hiç bir kitabı beni "sadist" kadar germedi ,hiç bir kitabı 2. ye okunmazken "sadist" 6 kere okundu .
şiddetle ve sadistçe tavsiye ederim :)
nasıl olur da kimse "sadist" i yazmaz?
stephen king ' in hiç bir kitabı beni "sadist" kadar germedi ,hiç bir kitabı 2. ye okunmazken "sadist" 6 kere okundu .
şiddetle ve sadistçe tavsiye ederim :)
0
102030
çek cum, romanya, macaristan, hırvatistan gibi ülkeleri gezeceğim bu yaz. aylık bilet almadan da ucuz olmaz mı bu yolculuklar, sonuçta ekonomik durumları bizden çok farklı olmayan ülkeler http://www.raileurope.com/ hariç tren ücretlerini öğrenecebileceğimiz site hangisi
çek cum, romanya, macaristan, hırvatistan gibi ülkeleri gezeceğim bu yaz. aylık bilet almadan da ucuz olmaz mı bu yolculuklar, sonuçta ekonomik durumları bizden çok farklı olmayan ülkeler
www.raileurope.com hariç tren ücretlerini öğrenecebileceğimiz site hangisi
www.raileurope.com hariç tren ücretlerini öğrenecebileceğimiz site hangisi
0
interrailin grup olayı kalktı. bahsettiğiniz ülkelerin bir kısmında otobüs trene nazaran çok daha ucuz (örneğin çek cum), otostop çekmek de çok kolay ayrıca.
0
teamcan
caddebostan sahili gece nasıl olur?bir kaç arkadaş orada sabahlamayı falan düşündükte merak ettim herhangi birşey oluyor mu acep? sataşan falan yanie. her ne kadar kalabalık olsakta tadımız tuzumuz kaçmasın .daha önce güneşi batırmış sonra yeniden çıkarmış arkadaşlarımdan yorum bekliyorum.
caddebostan sahili gece nasıl olur?bir kaç arkadaş orada sabahlamayı falan düşündükte merak ettim herhangi birşey oluyor mu acep? sataşan falan yanie. her ne kadar kalabalık olsakta tadımız tuzumuz kaçmasın .daha önce güneşi batırmış sonra yeniden çıkarmış arkadaşlarımdan yorum bekliyorum.
0
ya ben lan neyse
23 yaşında yaşlandığını düşünen, bir daha boyunun uzamayacağını bilen(üzüyor insanı keşke daha iyi değerlendirseydim o fırsatı), lise yıllarındaki gibi arkadaşlıklar kuramayacağını, gitara başlamak, ingilizcesini geliştirmek için çok geç olduğunu düşünen, istediği bölümde okumak için en erken 24 yaş
23 yaşında yaşlandığını düşünen, bir daha boyunun uzamayacağını bilen(üzüyor insanı keşke daha iyi değerlendirseydim o fırsatı), lise yıllarındaki gibi arkadaşlıklar kuramayacağını, gitara başlamak, ingilizcesini geliştirmek için çok geç olduğunu düşünen, istediği bölümde okumak için en erken 24 yaşında hazır duruma gelebilecek (askerlik), 6 sene boyunca nefret ettiği bir şehirde ve üniversitede okumuş olmanın pişmanlığını ömrü boyunca yaşayacak, ilk tanıştığı hemen herkesin ilk dikkatibi çeken gür ve güçlü saçları da yanlardan ve önlerden dökülmeye başlayan, hasılı yaşlandığını ve giden yıllarının geri gelmeyeceğine, onları iyi değerlendirmediğine üzülen biri ne yapsın? yaşama sevinci taban yapmış, hayattan zerre zevk alamamış, 2 senedir de antidepresan kullanan...
çok mu geç oldu çok şeye 0 dan başlamak için?
çok mu geç oldu çok şeye 0 dan başlamak için?
0
şu an destek arıyosun, seni iyi hissettirecek şeyler duymak istiyorsun. bunun farkındayım ve bunun farkında olmadan yazdığımı varsay zira öyle. seni iyi hissettirmek adına yazmıyorum. ben bu anlattıklarına benzer bir kavşağa 24 ümde girmiştim. sevmediğim şehir, sevmediğim okul, sevmediğim bölüm, sevmediğim hayat tarzı vs. ve bir sabah oldu herşeyi değiştirmeye karar verdim! demeyeceğim elbette. romanlarda olur o. zor ve sancılı bir süreç bu ve olabildiğine sancılı. tek yapman gereken biraz çaba ve şansın yanında olması. bu kadar yazıyorum. kalkıp burada kendi hayatımda yarattığım, yaratılan değişimleri ifşa etmeyeceğim ama mucize değil yaşayacakların, yapmak istediklerin. ve de örnekleri bol. senin için tek dileğim doğru insanlarla tanışman. gerisi sende.
0
Ben 26 yaşındayım, bazen ben de benzer şeyler hissediyorum. Sonra 52 yaşındaki annemin, 75 yaşındaki babaannemin ne kadar hayat dolu olduğunu görünce kendimden utanıyorum.
Psikiyatrist yahut ermiş değilim, ama hayatın anlamı ve benzer ruhsal konularda çok okurum. (İslam, Kabala, Budizm..) Ve sana naçizane okusuklarımı özetlemek isterim:
Olanda hayır vardır, yani bugüne kadar başımıza gelen herşey onları yaşamamız gerektiği için gerçekleşti. Hayat tesadüfler tarafından yönetilen bir şey değil, biz sadece sınırlı bakış açımızla onları tesadüf, iyi şans-kötü şans olarak yorumluyoruz. Yani senin "hayatı ıskaladım" diye düşündüğün süreç aslında olgunlaşmanı sağlamak için yaşaman gereken süreçti.
"Acı çekerek olgunlaşma" fikri her ne kadar boktan ve saçma gelse de şöyle düşün: Doğduğun günden beri her istediğin şey istediğin anda gerçekleşseydi; sen şu an bir dananın duygusal zekasına ve olgunluğuna sahip olurdun.
Sana İslamda olan "Keşke şeytanın lafıdır" sözünü hatırlatmak ister ve Mesnevi, Kabala ve kişisel gelişim kitapları okumanı öneririm. Mutsuzluğunu azaltmana ve hayatı anlamlandırmana antidepresanlardan daha faydalı olur zannederim.
Bir de depresyondak insanlar için yazılmış "İyi hissetmek" (Dr. David Burns, Psikonet yayınları) kitabı var ki, alınca bana dua edeceksin.
Son olarak, saçların için "Tibet'in Gençlik Pınarı" hareketlerini (bi internette araştır, iyi gelmediği sağlık sorunu yok kendimden biliyorum, sözlük'te bile hakkında yazılanları okuyabilirsin)tavsiye ederim.
Daha reşit bile olmamışken bok yoluna hapishanelere girip yaşlı bir insan olduğunda çıkanlar var bu dünyada kardeşim; yahut kör, sağır, felçli olanlar, 70 yaşına gelip tek bir harf öğrenememiş olanlar, 13 yaşında satılanlar, köle yapılanlar.. Geçen gün 8 yaşındayken köyde mayına basıp bacağı kopan bir genç adamla konuştum. E o şimdi kimlere sorsun hesabını? Saymakla biter mi dünyada insanların başına gelenler?
Sen 23 yaşında, saç dökülmesinden başka bir sağlık ve anladığım kadarıyla büyük bir maddi sorunu olmayan, üniversite okumuş bir genç adamsın. Böyle ifade etmek istemezdim
ama, senin kadar şanslı olmayanlara biraz ayıp, elindeki nimetlere karşı da biraz nankörlük etmiş olmuyor musun?
"Les invisibles" ilmini izleyelim gel seninle, şunu da aklından çıkarma: Yiyecek yemeğin, içecek temiz suyun ve üzerinde bir dam varsa; dünyanın %70'inden daha iyi durumdasın. (Ben demiyorum, sayılar söylüyor.)
Psikiyatrist yahut ermiş değilim, ama hayatın anlamı ve benzer ruhsal konularda çok okurum. (İslam, Kabala, Budizm..) Ve sana naçizane okusuklarımı özetlemek isterim:
Olanda hayır vardır, yani bugüne kadar başımıza gelen herşey onları yaşamamız gerektiği için gerçekleşti. Hayat tesadüfler tarafından yönetilen bir şey değil, biz sadece sınırlı bakış açımızla onları tesadüf, iyi şans-kötü şans olarak yorumluyoruz. Yani senin "hayatı ıskaladım" diye düşündüğün süreç aslında olgunlaşmanı sağlamak için yaşaman gereken süreçti.
"Acı çekerek olgunlaşma" fikri her ne kadar boktan ve saçma gelse de şöyle düşün: Doğduğun günden beri her istediğin şey istediğin anda gerçekleşseydi; sen şu an bir dananın duygusal zekasına ve olgunluğuna sahip olurdun.
Sana İslamda olan "Keşke şeytanın lafıdır" sözünü hatırlatmak ister ve Mesnevi, Kabala ve kişisel gelişim kitapları okumanı öneririm. Mutsuzluğunu azaltmana ve hayatı anlamlandırmana antidepresanlardan daha faydalı olur zannederim.
Bir de depresyondak insanlar için yazılmış "İyi hissetmek" (Dr. David Burns, Psikonet yayınları) kitabı var ki, alınca bana dua edeceksin.
Son olarak, saçların için "Tibet'in Gençlik Pınarı" hareketlerini (bi internette araştır, iyi gelmediği sağlık sorunu yok kendimden biliyorum, sözlük'te bile hakkında yazılanları okuyabilirsin)tavsiye ederim.
Daha reşit bile olmamışken bok yoluna hapishanelere girip yaşlı bir insan olduğunda çıkanlar var bu dünyada kardeşim; yahut kör, sağır, felçli olanlar, 70 yaşına gelip tek bir harf öğrenememiş olanlar, 13 yaşında satılanlar, köle yapılanlar.. Geçen gün 8 yaşındayken köyde mayına basıp bacağı kopan bir genç adamla konuştum. E o şimdi kimlere sorsun hesabını? Saymakla biter mi dünyada insanların başına gelenler?
Sen 23 yaşında, saç dökülmesinden başka bir sağlık ve anladığım kadarıyla büyük bir maddi sorunu olmayan, üniversite okumuş bir genç adamsın. Böyle ifade etmek istemezdim
ama, senin kadar şanslı olmayanlara biraz ayıp, elindeki nimetlere karşı da biraz nankörlük etmiş olmuyor musun?
"Les invisibles" ilmini izleyelim gel seninle, şunu da aklından çıkarma: Yiyecek yemeğin, içecek temiz suyun ve üzerinde bir dam varsa; dünyanın %70'inden daha iyi durumdasın. (Ben demiyorum, sayılar söylüyor.)
0
olm delirdin mi, 23 yaş hiç bir şey için geç değil, istersen balet ol. aynı yoldan ben de geçtim. 25 yaşında bitirdiğim bölümle alakası olmayan bir mesleğe sıfırdan, maaşsız olarak başladım. üstüne üstlük üniversitedeyken bir kaç arkadaşımla başlayıp 2 yıl sonrasında iflas ettiğimiz bir girişimden de tonla borcum vardı üzerimde. 6 ay para almadan hatta yol parasını da kardeşlerimden alarak başladığım işte 1 yıl sonunda çok iyi bir konumdaydım. (bunda en önemli etken gerçekten yapmak istediğim işi yapıyor olmam elbette)
benim de saçlarım seyrekleşti, ben de okuduğum bölümden nefret ediyorum ama bunların hiç bir önemi yok. hayat formüller üzerinden ilerlemiyor, buna kanmamak lazım. bize dayatılan, eğitim, askerlik, iş, evlilik formülüne boyun eğmek zorunda değiliz. herkes kendi hayatını yaşar, bu yüzden bir şey yapmak istediğinde yap. seni mutlu eden formül doğru formüldür. eğer bu rutin çok doğru olsaydı insanlar 28-30 hatta 35 yaşında 50 bin euro verip pilot olmazlardı.
geçmiş yıllarda yaşayamadığın şeyler için pişmanlık duymanı anlayabiliyorum. bundan kurtulmanın en iyi yolu şimdi istediği şeyleri yapabilmek.
rockstar olayım demiyorsan gitar çalmak için hiç geç değil. (hatta onun için bile geç değil)
gerçekten istediğin şeyleri yapmaya başlarsan hiç bir zaman hiç bir şey için geç olmadığını göreceksin.
benim de saçlarım seyrekleşti, ben de okuduğum bölümden nefret ediyorum ama bunların hiç bir önemi yok. hayat formüller üzerinden ilerlemiyor, buna kanmamak lazım. bize dayatılan, eğitim, askerlik, iş, evlilik formülüne boyun eğmek zorunda değiliz. herkes kendi hayatını yaşar, bu yüzden bir şey yapmak istediğinde yap. seni mutlu eden formül doğru formüldür. eğer bu rutin çok doğru olsaydı insanlar 28-30 hatta 35 yaşında 50 bin euro verip pilot olmazlardı.
geçmiş yıllarda yaşayamadığın şeyler için pişmanlık duymanı anlayabiliyorum. bundan kurtulmanın en iyi yolu şimdi istediği şeyleri yapabilmek.
rockstar olayım demiyorsan gitar çalmak için hiç geç değil. (hatta onun için bile geç değil)
gerçekten istediğin şeyleri yapmaya başlarsan hiç bir zaman hiç bir şey için geç olmadığını göreceksin.
0
kırk yaşındayım, ünideki günlerime göre 30 kilo fazlam var, saçım yok, kolesterol belası başladı. eski hareketliliğimin uzağındayım. eee ben napayım o zaman ?
ancak evliyim, sevdiğim bir karım ve yaşamın anlamı haline gelen bir oğlum var. yaptıklarımın gururunu, muzırlığını ve hatta pişmanlığını yaşıyorum. yapmadıklarımı da sıra gelmemiş herhalde diye kabullenmişim. hayat devam ediyor.
bir sır daha vereyim senin düşündüklerini 65 yaşım için düşünüyorum şu anda. insanız biz malum olur öyle.
ancak evliyim, sevdiğim bir karım ve yaşamın anlamı haline gelen bir oğlum var. yaptıklarımın gururunu, muzırlığını ve hatta pişmanlığını yaşıyorum. yapmadıklarımı da sıra gelmemiş herhalde diye kabullenmişim. hayat devam ediyor.
bir sır daha vereyim senin düşündüklerini 65 yaşım için düşünüyorum şu anda. insanız biz malum olur öyle.
0
Rahmetli Baskan
Sevgili Kralcılar,Bizim ilgi alanımıza göre site getiren bir internet sitesi vardı. Neydi adı onun ? Teşekkürler yardımlarınız için.
Sevgili Kralcılar,
Bizim ilgi alanımıza göre site getiren bir internet sitesi vardı. Neydi adı onun ? Teşekkürler yardımlarınız için.
Bizim ilgi alanımıza göre site getiren bir internet sitesi vardı. Neydi adı onun ? Teşekkürler yardımlarınız için.
0
olkol
`Taken`, `Man on Fire`, `Oldboy` tadında intikam filmleri önerilerinizi bekliyorum arkadaşlar...yeni filmlerden ya da en azından 2000 sonrası olursa pek bi mutlu olurum...izlenenler...kill billv for vendettalucky number slevinsympathy for mr.vengeancesympathy for lady vengeancelaw abiding citizendea
Taken, Man on Fire, Oldboy tadında intikam filmleri önerilerinizi bekliyorum arkadaşlar...
yeni filmlerden ya da en azından 2000 sonrası olursa pek bi mutlu olurum...
izlenenler...
kill bill
v for vendetta
lucky number slevin
sympathy for mr.vengeance
sympathy for lady vengeance
law abiding citizen
dead mans shoes
the shooter
Teşekkürler saygılar...
yeni filmlerden ya da en azından 2000 sonrası olursa pek bi mutlu olurum...
izlenenler...
kill bill
v for vendetta
lucky number slevin
sympathy for mr.vengeance
sympathy for lady vengeance
law abiding citizen
dead mans shoes
the shooter
Teşekkürler saygılar...
0
benX bi intikam filmi olabilir de ben böyle silahların konuştuğu falan Taken gibin bşi arıyodum dostum :) gran torino yu izlicektim unutmuşum.. hatırlattın eyvallah... diğerlerini izlemişim :) daha varsa önerebileceğin bekliyorum..
0
tam olarak istediğiniz özelliklere uymuyor ama sırf finaliyle bile sizi tatmin edecek bir film biliyorum.
(bkz: unforgiven)
(bkz: unforgiven)
0
duygumsu
ergenliğin herkesin hayatındaki en mutsuz dönem olduğuna katılıyormusunuz?katılıyorsanız ya da katılmıyorsanız neden?
ergenliğin herkesin hayatındaki en mutsuz dönem olduğuna katılıyormusunuz?
katılıyorsanız ya da katılmıyorsanız neden?
katılıyorsanız ya da katılmıyorsanız neden?
0
katılmıyorum geleceği düşündükçe katılamıyorum malesef...
ergenlik dediğin nedir ki ya. sorumluluk falan diye bir şey yok.. hayat çok kebap aslında buna eminim yıllar geçtikçe daha çok emin olacağım için de korkuyorum be. Bak illa bir genelleme yapmak gerekiyosa şöyle diyim sana en mutlu olacağın zaman çocukluğundur sonra gittikçe o mutluluk illa ki azalacaktır.. dertler artacaktır çünkü.. nerden biliyorum diye sorma hissediyorum hem de çok pis
ergenlik dediğin nedir ki ya. sorumluluk falan diye bir şey yok.. hayat çok kebap aslında buna eminim yıllar geçtikçe daha çok emin olacağım için de korkuyorum be. Bak illa bir genelleme yapmak gerekiyosa şöyle diyim sana en mutlu olacağın zaman çocukluğundur sonra gittikçe o mutluluk illa ki azalacaktır.. dertler artacaktır çünkü.. nerden biliyorum diye sorma hissediyorum hem de çok pis
0
ergenlikte deli gibi mutluydum, sen bir de iş hayatına atıldığın günü gör.
0
ergenlikte genellikle hayatın ciddi tarafları hakkında pek de bir şey biliyor olmuyor insanlar. aile ile yaşıyorsun, yemek kira harçlık derdi yok, ekmek elden su gölden, bünyeyi ruhu rahatsız eden şeyler sadece beğenilmeme-kabul edilmeme kaygısı, insan ilişkilerinde yaşanan absürd fail durumları falan filan. bir de anadoluda küçük bir şehirde geçtiği için benim ergenliğim çok gözü kapalı, çok izole geçti, ha mutlu muydum, değildim tabii pek de ama şu an çok çok çok daha mutsuzum çünkü sorumluluklar arttıkça, büyük resmi daha detaylı görebildikçe umutsuzluk daha da artıyor.
0
ben şahsen ergenlik bunalımına girmemiştim, o yüzden "ergenlik çok bunalım yeaa" diyenleri hiçbir zman anlayamadım.
ama ergenliği çok sorunlu geçmiş birisi olsan bile en mutsuz olduğun dönem kesinlikle olamaz, daha yaşanacak çok daha büyük mutsuzluklar var önünde.
ama ergenliği çok sorunlu geçmiş birisi olsan bile en mutsuz olduğun dönem kesinlikle olamaz, daha yaşanacak çok daha büyük mutsuzluklar var önünde.
0
Katılmıyorum. Sadece yaşa ve gör diyebilirim. Hatta belli bi yaştan sona logaritmik olarak artıyor.
0
ben ergen değilim ki:)
hani böyle sorunlu oluyorlar falan ya.
ne bileyim pişman olduğunuz bir tarafları yok muydu ergenliğinizin.
ama şu anki duruma göre değil bir ergen gibi düşünecek olursak.
çabucak büyümek istemez miydiniz mesela?
hani böyle sorunlu oluyorlar falan ya.
ne bileyim pişman olduğunuz bir tarafları yok muydu ergenliğinizin.
ama şu anki duruma göre değil bir ergen gibi düşünecek olursak.
çabucak büyümek istemez miydiniz mesela?
0
ben bir ergen olarak cevap vermiştim zaten :)
ergenliğimde yeterince sıkıntılı ve mutsuzdu, ciddiyim öyleydi ama en azından hayal kurmak daha kolaydı önceden şimdi gittikçe hayallarle kendinizi kandırarak mutlu etmek bile zor oluyor... ya da bana bşiler oluyor..
ergenliğimde yeterince sıkıntılı ve mutsuzdu, ciddiyim öyleydi ama en azından hayal kurmak daha kolaydı önceden şimdi gittikçe hayallarle kendinizi kandırarak mutlu etmek bile zor oluyor... ya da bana bşiler oluyor..
0
ergenliği 13-17 saysak 17den sonra geçirdiğim 4 yıl herhalde mutsuzluk olarak 13-17 arasındaki 4 yılı 10a falan katlar. arkadaş bir kere ölüm diye bir gerçek var şu dünyada. düşün ki ne kadar az kaldın bu dünyada, o kadar az eksiksin. onun dışında özellikle 20den sonra sorumluluklar giriyor insanın hayatına. ergenlikteki gibi kolay insan harcayamıyorsun. bunların hepsi mutsuzluk sebebi.
tamam ani hormon değişimleri vs. yüzünden ergenlik melankolik geçer ama insan hayatının en mutsuz dönemi değildir. en azından benimkinin değildi.
ps: büyük şehirde össye hazırlanacam diye ot gibi de bir ergenlik geçirdiğimi belirtmek isterim.
tamam ani hormon değişimleri vs. yüzünden ergenlik melankolik geçer ama insan hayatının en mutsuz dönemi değildir. en azından benimkinin değildi.
ps: büyük şehirde össye hazırlanacam diye ot gibi de bir ergenlik geçirdiğimi belirtmek isterim.
0
ergenlik çok afedersiniz en skik dönem.. büyüyünce sorumluluk, dertler falan artıyor ama daha akıllı, daha ayakları yere basıyor oluyorsunuz..
0
katılmıyorum. sıkıntıları olabilir o dönemin, ama neden en mutsuz dönem olsun ki? tabii 50 sene önce ergenlik mutsuzluğu diye bişiy (ufak tefek huysuzluklar falan dışında) var mıydı acaba? zamane bişiy olmasın sakın?
ben hissediyordum herhalde sakata gelineceğini, hiç büyümek için acele etmedim.
ben hissediyordum herhalde sakata gelineceğini, hiç büyümek için acele etmedim.
0
bence ergenliğin çok boktan bir dönem gibi gelmesinin en büyük sebebi resmi olarak muhteşem geçen çocukluk dönemini bitirmesi. yavaş yavaş fiziksel değişimler başlıyor, ne bileyim adet filan görüyorsun ve eskiden it gibi sokaktan çıkmazken şimdi annen babam genç kız oldun artık otur evinde deyip tepene biniyorlar vs. çocukluğun hemen ardından gelmesi ve o güzel günlerin hatırası tazeyken birden her şeyi değiştirmesi beni çok mutsuz etmişti.
0
ergenlikte insan yaşadığı her olumsuzluğu sanki görüp görebileceği en büyük şey olarak gördüğünden en mutsuz zamanlarmış gibi geliyor ama büyüdükçe yani merkezden uzaklaştıkça ve hayatın gerçek yüzünü gördüğünde asıl mutsuzluğun ya da "sıkıntının" ne olduğunu anlıyor. işim dolayısıyla ergenlerle baya bir içli dışlı olduğumdan bunları görebiliyorum. sınav kaygısı bile acayip davranmalarına yetiyor ve siz uzaktan ve bu yaşınızda izleyen biri olarak onlara tebessüm ederek bakıyorsunuz ve her ne kadar bunun geçici bir durum olduğunu söyleseniz de size asla inanan gözlerle bakmıyorlar hayat hep böyle olacakmış gibi düşünüyorlar. gençlik işte.
0
karoyedili
Hikayemiz iç anadoludan (6yıl önce) göç etmiş genç bekar bi erkek hakkında.Bu arkadaşı tanıyalı yaklaşık 1 sen oluyor kendi halinde sakin, memleketini izlerini konuşmasında taşıyan lise mezunu birisi.kendisi 4-5 senedir Türkiyenin büyük markalarından birinde işçi olarak çalışmaktaydı. Fakat son 6-7
Hikayemiz iç anadoludan (6yıl önce) göç etmiş genç bekar bi erkek hakkında.
Bu arkadaşı tanıyalı yaklaşık 1 sen oluyor kendi halinde sakin, memleketini izlerini konuşmasında taşıyan lise mezunu birisi.
kendisi 4-5 senedir Türkiyenin büyük markalarından birinde işçi olarak çalışmaktaydı. Fakat son 6-7 aydır içine kapanık, fazla konuşmayan, tek başına oturan bir hal aldı. hatta arkadaşlar arasında "bi sıkıntısı var ama ne?" sorusu çok gündeme gelirken bir ay önce işten ayrılmaya kararı aldı ki böyle bir maddi lüksü ve girebileceği daha iyi bir posiyon veya yer yokken inatla işten ayrıldı ve sebep olarak kimseye bir şey söylmedi.
İşten ayrıldıktan sonra biraz daha rahatlamış gözüksede aşırı sigara ve akşamları alkol tüketimine devam etti. İş aramaya başlaması bir umut gibi gözüktü, denize ve gezmeye gitme arzusu vardı gidiyorduda.
Olay: Geçen öğlen saatlerinde kahvede otururken bir den ayağı kalkıp yan masada oturan tanışıklığı olmayan birinin sırtına 3-4 defa elindeki çakı ile vurak yaralaması ardından koşarak uzaklaşması ve gidip teslim olması. Kimse ne olduğunu anlamıyor. Bir tartışma Laf atma kavga yok. olay anında yalnız değil yanında 2 kişi ile aynı masada oturuyor. birisi çay söle XX diyor XX param yok diye cevap verio. diğer şahıs çay söylüyor çay geldiğinde XX ayağı kalkığ yan masadaki tanımadığı şahsı vurup kaçmaya başlıyor. hatta herkez ne oldunu en başta anlamıyor yaralanan şahıs bile. Yaralanan şahıs XX i tanımadığını onun çalıştığı fabrikada hiç çalışmadığını ne olduğunu anlamadığını söylüyor. XX ise saldırdığı şahsın fabrikada kendisini rahatsız eden biri olduğunu iddaa ediyor.
Bu arkadaş sakin ve iyi niyetli davranışları ile kendinen hiç beklenmeyen bir şey yaptı herkez şokta. İsmi lazım değil bir abi ayrıldığı iş yerinde birisinin bu çocuğa kötü darbe yaptığını gözüne perde filan indiğini (gözü kararmak) araştırılmasını gerektiğini söylüyor. Sizce sorun ne olabilir? İş yerinde kendisine böle bir psikolojik baskı yapan biri varsa nasıl tespit edilebilir. ( o işyerinde 2000 kişi çalışmakta)
Bu arkadaşı tanıyalı yaklaşık 1 sen oluyor kendi halinde sakin, memleketini izlerini konuşmasında taşıyan lise mezunu birisi.
kendisi 4-5 senedir Türkiyenin büyük markalarından birinde işçi olarak çalışmaktaydı. Fakat son 6-7 aydır içine kapanık, fazla konuşmayan, tek başına oturan bir hal aldı. hatta arkadaşlar arasında "bi sıkıntısı var ama ne?" sorusu çok gündeme gelirken bir ay önce işten ayrılmaya kararı aldı ki böyle bir maddi lüksü ve girebileceği daha iyi bir posiyon veya yer yokken inatla işten ayrıldı ve sebep olarak kimseye bir şey söylmedi.
İşten ayrıldıktan sonra biraz daha rahatlamış gözüksede aşırı sigara ve akşamları alkol tüketimine devam etti. İş aramaya başlaması bir umut gibi gözüktü, denize ve gezmeye gitme arzusu vardı gidiyorduda.
Olay: Geçen öğlen saatlerinde kahvede otururken bir den ayağı kalkıp yan masada oturan tanışıklığı olmayan birinin sırtına 3-4 defa elindeki çakı ile vurak yaralaması ardından koşarak uzaklaşması ve gidip teslim olması. Kimse ne olduğunu anlamıyor. Bir tartışma Laf atma kavga yok. olay anında yalnız değil yanında 2 kişi ile aynı masada oturuyor. birisi çay söle XX diyor XX param yok diye cevap verio. diğer şahıs çay söylüyor çay geldiğinde XX ayağı kalkığ yan masadaki tanımadığı şahsı vurup kaçmaya başlıyor. hatta herkez ne oldunu en başta anlamıyor yaralanan şahıs bile. Yaralanan şahıs XX i tanımadığını onun çalıştığı fabrikada hiç çalışmadığını ne olduğunu anlamadığını söylüyor. XX ise saldırdığı şahsın fabrikada kendisini rahatsız eden biri olduğunu iddaa ediyor.
Bu arkadaş sakin ve iyi niyetli davranışları ile kendinen hiç beklenmeyen bir şey yaptı herkez şokta. İsmi lazım değil bir abi ayrıldığı iş yerinde birisinin bu çocuğa kötü darbe yaptığını gözüne perde filan indiğini (gözü kararmak) araştırılmasını gerektiğini söylüyor. Sizce sorun ne olabilir? İş yerinde kendisine böle bir psikolojik baskı yapan biri varsa nasıl tespit edilebilir. ( o işyerinde 2000 kişi çalışmakta)
0
tamamen atmasyon yapacağız;
işten birden ayrılması, geçmişi ile alakalı bir durum olabilir. cezaevine girmek istemiş kendisi.
ikincisi, maddî problemler. iş yerinde gerçekten hoşuna gitmeyen bir şeyler olmuştur, ayrılmıştır. e ayrılınca da maddî olaylar yüzünden zora düşmüştür. nitekim, çay içme konusunda parasının olmadığını söylemiş bu kişi. bu kadar maddî zorda olan birisi, hayalî düşman yaratacak kadar sıkıntıya da girebilir.
yine de, sizin bilmediğiniz başka nedenler vardır. fakat, büyük ihtimalle bu nedenler psikolojik. evli olmaması, hayata onu bağlayacak en önemli şeyin anne-babası olması, hayata küsmesine, çabuk ve anî değişimler yaşamasına neden olabilir. tedavi görmesi gerekiyor yüzde yüz.
çok kötü bir durum. ama, ona acıyarak yapacağınız bir şey yok. cezaevi durumu ne kadar sürer bilmiyorum ama, birisini, büyük ihtimalle hayalinde kurduğu nedenler yüzünden bıçaklayan şahıs, tedavi görmediği tatirde çok da güvenilir sayılmayabilir. size de dikkat öneriyorum.
işten birden ayrılması, geçmişi ile alakalı bir durum olabilir. cezaevine girmek istemiş kendisi.
ikincisi, maddî problemler. iş yerinde gerçekten hoşuna gitmeyen bir şeyler olmuştur, ayrılmıştır. e ayrılınca da maddî olaylar yüzünden zora düşmüştür. nitekim, çay içme konusunda parasının olmadığını söylemiş bu kişi. bu kadar maddî zorda olan birisi, hayalî düşman yaratacak kadar sıkıntıya da girebilir.
yine de, sizin bilmediğiniz başka nedenler vardır. fakat, büyük ihtimalle bu nedenler psikolojik. evli olmaması, hayata onu bağlayacak en önemli şeyin anne-babası olması, hayata küsmesine, çabuk ve anî değişimler yaşamasına neden olabilir. tedavi görmesi gerekiyor yüzde yüz.
çok kötü bir durum. ama, ona acıyarak yapacağınız bir şey yok. cezaevi durumu ne kadar sürer bilmiyorum ama, birisini, büyük ihtimalle hayalinde kurduğu nedenler yüzünden bıçaklayan şahıs, tedavi görmediği tatirde çok da güvenilir sayılmayabilir. size de dikkat öneriyorum.
0
paranoid reaksiyon veya paranoid sizofreni'ye ne dersiniz?
www.alopsikolog.net
(bkz: paranoid sizofreni)
www.alopsikolog.net
(bkz: paranoid sizofreni)
0
Mantıklı bir yönü de olabilir. Birisinden korkuyordur, tehdit alıyordur ve ondan saklanabileceği en iyi yerin hapishane olduğunu düşünmüştür. Orada kendisine ulaşılamayacağını düşünmüştür.
O ismi lazım değil abinin iş yerinde geçen olay ile söylediklerini somutlaştırmak, detaylı sormak lazım. Ne biliyorsa konuşturmak lazım.
Bir rahatsızlık olacaksa paranoid şizofreni bu durumu karşılayabilir ama.
O ismi lazım değil abinin iş yerinde geçen olay ile söylediklerini somutlaştırmak, detaylı sormak lazım. Ne biliyorsa konuşturmak lazım.
Bir rahatsızlık olacaksa paranoid şizofreni bu durumu karşılayabilir ama.
0
epey geç kalmış olarak bir varsayımda bulunacağım;
çalıştığı yerde kendini suçlu hissetmesine sebep olacak bir şey yapmıştır, bunun sonucunda o işyerinde daha fazla kalamamış, işten ayrılmıştır. fakat işten ayrılmak suçluluğunu hafifletmemiştir. cezasını çekmek için de birini yaralayıp hapse girmiştir.
çalıştığı yerde kendini suçlu hissetmesine sebep olacak bir şey yapmıştır, bunun sonucunda o işyerinde daha fazla kalamamış, işten ayrılmıştır. fakat işten ayrılmak suçluluğunu hafifletmemiştir. cezasını çekmek için de birini yaralayıp hapse girmiştir.
0
deeperdown
bundan 3 yıl önceydi. trenle gebzeden haydarpaşa'ya doğru gidiyordum. aylardan hazirandı, hava deli gibi sıcaktı. trende okuduğum dergimi yeni bitirmiştim, vagonda o an 3 kişi olduğumuz için izlenecek insan da yoktu. ilk vagonun en ön koltuklarından birinde oturmaktaydım.pendik durağına birkaçyüz me
bundan 3 yıl önceydi. trenle gebzeden haydarpaşa'ya doğru gidiyordum. aylardan hazirandı, hava deli gibi sıcaktı. trende okuduğum dergimi yeni bitirmiştim, vagonda o an 3 kişi olduğumuz için izlenecek insan da yoktu. ilk vagonun en ön koltuklarından birinde oturmaktaydım.pendik durağına birkaçyüz metre kalmıştı sanırım. trenin gittiği yöne doğru bakarken şarışın 30 yaşlarında bir kadının trene doğru koştuğunu gördüm. ''geçemez bu karşıya'' diye içimden geçirmemle camdan kafamı çıkartmam bir oldu. gördüğüm tek şey, trenin altından, çim sulama aletlerininki gibi fışkıran kanlardı. tren durdu. aşşağıya indik, ambulans çağrıldı falan..
o an gördüğüm şey hayatta unutamadığım 2-3 kareden biridir. omuz hizasından ikiye bölünmüş bir vücut. sarı sarı saçları vardı.....
yine 2 hafta kadar önce bu sefer tuzla'da istasyonda tren bekliyordum. şehirlerarası bir tren yeni hareket etmişti ki istasyondaki herkes aynı yere doğru koşmaya başladı. biri ''tren ezmiş'' dedi. yapabildiğim tek şey kendimi istasyondan atmak oldu, gerisini bilmek duymak istemedim, kaçtım.
sorun şu ki duyuru ahalisi, nezaman istasyona doğru gelen veya yolunda ilerleyen bir tren görem şimdi ben, ayak parmaklarım kapanıyo ayakkabılarımın içinde, kaslarım 2 gündür sigara içmiyomuşum gibi oluyo, bakamıyorum, sanki beni o trenin önüne atıvericeklermiş gibi hissediyorum. istasyona tren yanaşırken manyak gibi arkamı dönüyorum trenin olduğu yere, durunca biniyorum. ve en önemlisi bunlar benim aklımdan çıkmıyo.. bana yol gösterin her tren çıldırtıyo beni..
o an gördüğüm şey hayatta unutamadığım 2-3 kareden biridir. omuz hizasından ikiye bölünmüş bir vücut. sarı sarı saçları vardı.....
yine 2 hafta kadar önce bu sefer tuzla'da istasyonda tren bekliyordum. şehirlerarası bir tren yeni hareket etmişti ki istasyondaki herkes aynı yere doğru koşmaya başladı. biri ''tren ezmiş'' dedi. yapabildiğim tek şey kendimi istasyondan atmak oldu, gerisini bilmek duymak istemedim, kaçtım.
sorun şu ki duyuru ahalisi, nezaman istasyona doğru gelen veya yolunda ilerleyen bir tren görem şimdi ben, ayak parmaklarım kapanıyo ayakkabılarımın içinde, kaslarım 2 gündür sigara içmiyomuşum gibi oluyo, bakamıyorum, sanki beni o trenin önüne atıvericeklermiş gibi hissediyorum. istasyona tren yanaşırken manyak gibi arkamı dönüyorum trenin olduğu yere, durunca biniyorum. ve en önemlisi bunlar benim aklımdan çıkmıyo.. bana yol gösterin her tren çıldırtıyo beni..
0
hocam, bence bir an önce, olabildiğince hızlı bi şekilde psikologla görüşün. ama devlet hastanesi falan olmasın, kıyın paraya gidin yardım alabileceğiniz işini bilen birine. tek tavsiyem bu gibi konularda beklememek. hatta buraya bunları yazmanız, paylaşmanız bile sizlere tekrar aynı durumu kafanızda yaşatmıştır. yapmayınız etmeyiniz. kıymayınız zihninize.
0
eğer yolculuk için başka bir alternatifin varsa 6-7 ay trenlerden ve istasyonlardan uzak dur.
geçen yıl üsküdarda kaldırımdaki kalabalığın içine bir araç daldı. sanırım 3 kişi hayatını kaybetti o gün. kalabalık içindeydim, kazadan sonra ne zaman oradan geçsem, midem bulanıyordu. bir dönem kaldırımda yürürken sürekli trafiği kontrol etmek zorunda hissediyordum kendimi. üsküdara gitmedim aylarca. kaldırım tedirginliğim tamamen olmasa da geçti zamanla.
geçen yıl üsküdarda kaldırımdaki kalabalığın içine bir araç daldı. sanırım 3 kişi hayatını kaybetti o gün. kalabalık içindeydim, kazadan sonra ne zaman oradan geçsem, midem bulanıyordu. bir dönem kaldırımda yürürken sürekli trafiği kontrol etmek zorunda hissediyordum kendimi. üsküdara gitmedim aylarca. kaldırım tedirginliğim tamamen olmasa da geçti zamanla.
0
çok kötü bir durum..ve fazlasıyla olumsuz...daha da olumsuz bir hale gelmeden profesyonel yardım alsanız iyi edersiniz..
0
öncelikle, şunu demeliyiz: yaşadığın travma normal. yani, bu kadar dehşet verici bir olaya tanık olman, elbetteki seni sarsacak. bir de, "başkasının ölümü" hep daha fazla korkutur insanı. tanıdığın birinin cesedini görmek kötüdür, ama bilirsin ki öldü. içten içe ölümden korkarak bakarsın ona. tanımadığın insanın cesedinden ise sadece korkarsın. o bedenden de korkarsın.
çok talihsiz bir olay. yardım alman da şart bence. bu olayı anlatman, yaşadıklarının nedenini bilmen, tedaviyi kolay atlatacağının göstergeleridir bence.
çok talihsiz bir olay. yardım alman da şart bence. bu olayı anlatman, yaşadıklarının nedenini bilmen, tedaviyi kolay atlatacağının göstergeleridir bence.
0
sorunu çok düşündüm.
sana yazacağım cevabı da.
korkun çok kuvvetli ve benim diyeceğim şeyler sana pek anlamlı veya iyi gelmeyebilir.
----spoiler---- :P
bu durumun seni etkilemesinin bir nedeni var. tabi öncelikle bu tip şeylere alışık değilsin. muhtemelen bu konulara pek kafa yormamışsın. kimi insan korkuları nedeniyle faniliği çok sorun ediyor. konu şu ki, olaylara bakış açımız çok kısıtlı. ve korkumuzun nedeni de, nedenlerin ve sonuçların ancak çok kısıtlı bir yerini görebiliyor olmamız.
karşılaştığın olaylarla ilgili tepkin çok normal. öncelikle bunu kavraman önemli. seni farklı kılan bunlar üzerinde düşünmeye başlamış olman.
fakat karşılaştığın durumla ilgili düşündüğünden farklı gerçekler söz konusu. ve maalesef bunları ancak korku perdesini aralamaya cesaret edebildiğimizde görebiliyoruz.
tıklamadığın tek bir cevap var, ki o da gerçeğe en yakın cevap.
ancak biraz umarsızca dile getirilmiş. doğum ve ölümle ilgili insanlığın geliştirdiği pek çok kavram var. bunların bir kısmı eski uygarlıklarda yitmiş. nedenini bilemiyorum. arada ne oldu da doğumu kutlar, ölümden korkar olduk orasını hala pek çıkarabilmiş değilim. belki de nuh tufanından sonra insan sayısı öyle çok azaldı ki doğan çocuklar hediye gibi geldi herkese :P ve bu nedenle doğumu kutlama hevesine kapıldık. ama şu an 7 milyarız ve intihar oranları inanılmaz ölçülere yaklaşmış durumda. bu işte bir gariplik var ama nerede? :)
sana da tek tavsiyem şu: yaşadığını hisset. kalbin nasıl atıyor, nasıl nefes alıp veriyorsun, şu an vücudunda hangi kasların kasılı, nerelerine yük biniyor, yer çekiminin etkisi seni nasıl yere yapıştırıyor. bu yerçekimi dünyanın ortasındaki nasıl bir dönüş gücünden kaynaklanıyor, gezegene ağırlık veriyor. havanın basıncı, odanın sıcaklığı. yani en baştan başla bu dünyayı algılamaya, biraz daha bilimsel bir gözle ve en basit yerden başla, kendinden. sorgulamaların korku, ümitsizlik, anlamsızlık içermesin. önyargısızca sadece etrafında algıladığın somut gerçeklere odaklan. bir gezegenin üzerinde uzayda dönüyoruz, bir yıldızın etrafında :) şu an gezegenimizin gölgede kalmış tarafındayız ama güneş kuzey yarım küreye yaz getirmiş, boynumuz ondan yana kıvrılmış. bizimle birlikte aynı yıldız etrafında dönen bir kaç gezegen daha varmış. kimi kaya, kimi sadece gazmış. meğer herşey atomlardan mamülmüş. :) eğer bunu hissedebilirsen dünya gözüne başka türlü görünmeye başlayacak.
trenin insanları öldürme gücü olmadığını anlayacaksın. insanların insanları öldürme gücü var. bilinci olmayan nesnelerin yarattığı ölümlere kaza diyoruz. kafana ağaç devrilmesi gibi. sen resmen bir cinayete tanık olmuşsun. ve arkadaşların sana psikolog veya ruhsal danışmanlık bişi tavsiye etmesi de bence yerinde. bizden yardım istediğine göre yardıma ihtiyacın var ve bunu işini bilen birinden alman gerekiyor. biz ancak sana kısıtlı ve fani görüşümüzle cevap verebiliriz çünkü yaşadıkların bizim okumamız için bile epey ağır konular.
iyi olasın :)
sana yazacağım cevabı da.
korkun çok kuvvetli ve benim diyeceğim şeyler sana pek anlamlı veya iyi gelmeyebilir.
----spoiler---- :P
bu durumun seni etkilemesinin bir nedeni var. tabi öncelikle bu tip şeylere alışık değilsin. muhtemelen bu konulara pek kafa yormamışsın. kimi insan korkuları nedeniyle faniliği çok sorun ediyor. konu şu ki, olaylara bakış açımız çok kısıtlı. ve korkumuzun nedeni de, nedenlerin ve sonuçların ancak çok kısıtlı bir yerini görebiliyor olmamız.
karşılaştığın olaylarla ilgili tepkin çok normal. öncelikle bunu kavraman önemli. seni farklı kılan bunlar üzerinde düşünmeye başlamış olman.
fakat karşılaştığın durumla ilgili düşündüğünden farklı gerçekler söz konusu. ve maalesef bunları ancak korku perdesini aralamaya cesaret edebildiğimizde görebiliyoruz.
tıklamadığın tek bir cevap var, ki o da gerçeğe en yakın cevap.
ancak biraz umarsızca dile getirilmiş. doğum ve ölümle ilgili insanlığın geliştirdiği pek çok kavram var. bunların bir kısmı eski uygarlıklarda yitmiş. nedenini bilemiyorum. arada ne oldu da doğumu kutlar, ölümden korkar olduk orasını hala pek çıkarabilmiş değilim. belki de nuh tufanından sonra insan sayısı öyle çok azaldı ki doğan çocuklar hediye gibi geldi herkese :P ve bu nedenle doğumu kutlama hevesine kapıldık. ama şu an 7 milyarız ve intihar oranları inanılmaz ölçülere yaklaşmış durumda. bu işte bir gariplik var ama nerede? :)
sana da tek tavsiyem şu: yaşadığını hisset. kalbin nasıl atıyor, nasıl nefes alıp veriyorsun, şu an vücudunda hangi kasların kasılı, nerelerine yük biniyor, yer çekiminin etkisi seni nasıl yere yapıştırıyor. bu yerçekimi dünyanın ortasındaki nasıl bir dönüş gücünden kaynaklanıyor, gezegene ağırlık veriyor. havanın basıncı, odanın sıcaklığı. yani en baştan başla bu dünyayı algılamaya, biraz daha bilimsel bir gözle ve en basit yerden başla, kendinden. sorgulamaların korku, ümitsizlik, anlamsızlık içermesin. önyargısızca sadece etrafında algıladığın somut gerçeklere odaklan. bir gezegenin üzerinde uzayda dönüyoruz, bir yıldızın etrafında :) şu an gezegenimizin gölgede kalmış tarafındayız ama güneş kuzey yarım küreye yaz getirmiş, boynumuz ondan yana kıvrılmış. bizimle birlikte aynı yıldız etrafında dönen bir kaç gezegen daha varmış. kimi kaya, kimi sadece gazmış. meğer herşey atomlardan mamülmüş. :) eğer bunu hissedebilirsen dünya gözüne başka türlü görünmeye başlayacak.
trenin insanları öldürme gücü olmadığını anlayacaksın. insanların insanları öldürme gücü var. bilinci olmayan nesnelerin yarattığı ölümlere kaza diyoruz. kafana ağaç devrilmesi gibi. sen resmen bir cinayete tanık olmuşsun. ve arkadaşların sana psikolog veya ruhsal danışmanlık bişi tavsiye etmesi de bence yerinde. bizden yardım istediğine göre yardıma ihtiyacın var ve bunu işini bilen birinden alman gerekiyor. biz ancak sana kısıtlı ve fani görüşümüzle cevap verebiliriz çünkü yaşadıkların bizim okumamız için bile epey ağır konular.
iyi olasın :)
0
hep bir sey olmaz bana sağlam benim kafam derdim, duyunca off o kadar da kotu olmaz ki insan, takmasın kafaya geçer diye dusunurdum...ama basına gelince farklı oluyor...benm de basıma bir olay geldi...yıllardır herhangi ateşli bir silah gorunce ne çektiğimi kimse bilemez ve bazen yataktan ani kalkıslar, kafaya takmamaya çalışmak...
ben yapptım sen yapma aynı hatayı...git yardım al....
yılalrdır aklımda ve cıkmıyor, azalıyor ama yine de ara ara çileden çıkartıyor....
özet:GİT YARDIM AL....
ben yapptım sen yapma aynı hatayı...git yardım al....
yılalrdır aklımda ve cıkmıyor, azalıyor ama yine de ara ara çileden çıkartıyor....
özet:GİT YARDIM AL....
0
modo25
üst sınırı tabi ki sormuyorum, 2-3 kişi ile yaşanan öğrenci olmayan bireyler söz konusu diyelim. yer istanbul
üst sınırı tabi ki sormuyorum, 2-3 kişi ile yaşanan öğrenci olmayan bireyler söz konusu diyelim. yer istanbul
0
ya bence abartıyorsunuz, bunca memur emekli nasıl geçiniyor bi yolu olması lazım
0
örtmen memur falansan aldığın para aynen gider hacım...
geçinme sıkıntısı yaşamazsın, sinema tiyatro sergi yeme içme her türlü de eğlenirsin - tabi nevizadede deliler gibi kafa çekmeyi saymıyorum -
ama 15 ine bir iki gün kala, zorlarsın durumu, sonra yine ipimle kuşağım...
fiyat vermemişim: 1500/1600 gider bu dediklerim gibi yaşarsan.
geçinme sıkıntısı yaşamazsın, sinema tiyatro sergi yeme içme her türlü de eğlenirsin - tabi nevizadede deliler gibi kafa çekmeyi saymıyorum -
ama 15 ine bir iki gün kala, zorlarsın durumu, sonra yine ipimle kuşağım...
fiyat vermemişim: 1500/1600 gider bu dediklerim gibi yaşarsan.
0
750-800 e bır ev tutsanız,ıkı kısı olsanız 400 düşer,150 lira yol parası (tek vesaıt gıttıgınızı varsayıyorum),550,250 lirada faturalar ve ev alısverısı desek 800 sadece yaşamak için ihtşyaçlarınız.tabıı ıstanbul şartlarında yasadıgınızı unutmamak gerek dolayısıyla 1200 lıraya sadece ''yaşarsınız''.
0
800 TL ev borcu ödüyorum
50-60 Telefon
45 TL internet
50-75 TL elektrik
yazın 20 TL, Kışın 120 TL doğalgaz
400 TL mutfak masrafı
(Yol parası vermiyorum)Yol parası verecek olsam avcılardan Maslak'a en az 2 vesaitle gitmem gerekiyor. Trafiğe göre 3 ya da 4 araç gidişhadi 2 diyelim.gidiş dönüş 6 TL ayda 180 TL
Bunun içine sigara, alkol bir yerde oturup iki bardak çay içeyim ya da sinema-tiyatro yeni bir ayakkabı, zırt vırt yok...
50-60 Telefon
45 TL internet
50-75 TL elektrik
yazın 20 TL, Kışın 120 TL doğalgaz
400 TL mutfak masrafı
(Yol parası vermiyorum)Yol parası verecek olsam avcılardan Maslak'a en az 2 vesaitle gitmem gerekiyor. Trafiğe göre 3 ya da 4 araç gidişhadi 2 diyelim.gidiş dönüş 6 TL ayda 180 TL
Bunun içine sigara, alkol bir yerde oturup iki bardak çay içeyim ya da sinema-tiyatro yeni bir ayakkabı, zırt vırt yok...
0
memur diilim olamadık yapamadık yaptırmadılar ;P
800 kaada iş buldum cengeverlik edip ayrı eve çıkayım mı diyorum?
800 kaada iş buldum cengeverlik edip ayrı eve çıkayım mı diyorum?
0
ilk başlarda tek masrafın kira + mutfak + faturalar + yol olmayacak. ekstradan ev eşyası da almak gerekecektir. bunu da göz önünde bulundurun.
0
afjeo
--------YÜKSEK ORANDA SPOİLER İÇERİR--------------------------------------YÜKSEK ORANDA SPOİLER İÇERİR--------------------------------------YÜKSEK ORANDA SPOİLER İÇERİR------------------------------şimdi lostun tüm sezonlarını izlemiş biri olarak kafam hala karışık. kim ne anladı losttan?
--------YÜKSEK ORANDA SPOİLER İÇERİR------------------------------
--------YÜKSEK ORANDA SPOİLER İÇERİR------------------------------
--------YÜKSEK ORANDA SPOİLER İÇERİR------------------------------
şimdi lostun tüm sezonlarını izlemiş biri olarak kafam hala karışık. kim ne anladı losttan?
--------YÜKSEK ORANDA SPOİLER İÇERİR------------------------------
--------YÜKSEK ORANDA SPOİLER İÇERİR------------------------------
şimdi lostun tüm sezonlarını izlemiş biri olarak kafam hala karışık. kim ne anladı losttan?
0
ada falan filan bunlar ne öğrenemedik. dişe dokunur tek bilgi kara duman nasıl kara duman oldu. koca 6 sezon dizi çek finali sadece 6 sezon ile ilişkilendir geri kalanlar hiç olmamış sanki.
0
kun zamorano
evet. merhaba.şimdi bu benim kafama takıldı ya,ziyadesiyle boş beleş ama takıldı işte... incici arkadaşlar anketleri pek şahane göçertiyorlar ya, imdb'ye gidip herhangi bir `mehmet ali erbil` filmini top 250'ye sokabilirler mi azmederlerse ? evet.
evet. merhaba.
şimdi bu benim kafama takıldı ya,ziyadesiyle boş beleş ama takıldı işte... incici arkadaşlar anketleri pek şahane göçertiyorlar ya, imdb'ye gidip herhangi bir mehmet ali erbil filmini top 250'ye sokabilirler mi azmederlerse ? evet.
şimdi bu benim kafama takıldı ya,ziyadesiyle boş beleş ama takıldı işte... incici arkadaşlar anketleri pek şahane göçertiyorlar ya, imdb'ye gidip herhangi bir mehmet ali erbil filmini top 250'ye sokabilirler mi azmederlerse ? evet.
0
imdb bu listeler için düzenli oylayıcıların oylalarını kabul ediyor ancak.
0
işte onu yapamazlar. yüzbin oyfilan lazım ki o kadar oy gelse dahi imdb top 250'ye insiyatif kullanıp sokmayabilir.
0
premium üye olmayanların oyları pekte etkili olmuyo imdb de. ve imdb nin top 250 icin farklı bir algoritması var.
0
Duyduğum kadarıyla, pek bilinmeyen bir filme (hele ki bu eski bir filmse)birden abartı oyların gelmesi durumunda imdb yetkilileri o filmi edinip izlemek lutfunu dahi gösterebiliyorlar. Onca oyun neden birden geldiğini araştırıp, öyle yansıtıyorlar site istatistiklerine. Oylamalardaki artışın nedeninin gerçekçiliğinden tatmin olurlarsa(mesela filmde oynayan bir aktörün ya da yönetmenin yakın zamanda ölümü gibi) ve filmi dişe dokunur bulurlarsa oyları kabul ediyor ve filmin şeceresine yansıtıyorlar.
bu bakımdan inci tayfasının teknik incelemeyi dahi geçebileceğini sanmıyorum.
bu bakımdan inci tayfasının teknik incelemeyi dahi geçebileceğini sanmıyorum.
0
jpsartre
12300'lerdeyim çaylak onay sırasında.ne kadar zamanım var sizce?
12300'lerdeyim çaylak onay sırasında.ne kadar zamanım var sizce?
0
sözlükteki yazar sayısının 25 +/- 2 bin civarında tutulmaya çalışıldığını ve 30 bini geçmeyeceğini düşünüyorum ben. şu anda 26929 yazar olduğuna göre, sen bir tahminde bulun:)
0
chieko
diziyi izleyen var mi? Merak ediyorum gercekten, var mi? reklamina bile tahammul edilmezmi$ gibi geliyor bana.
diziyi izleyen var mi? Merak ediyorum gercekten, var mi? reklamina bile tahammul edilmezmi$ gibi geliyor bana.
0
akraba çocuklarının çoğu adanalıyı izliyor.ana-babalarıda bu diziyi izliyor.bizimkilerde bir ara izliyordu.herkesin espri anlayışı farklı.ordaki osman aga ve yanar döner taksici rolündeki adamı bizim pederle valide seviyordu...80-90larda istanbula göç etmiş asosyal olan her türk ailesi büyüğünün espri anlayışı bu yönde..bende levent kırca'ya tahammül edemiyorum.
0
valla karşısına reklam koyanlar utansın, reklam yerine açtım; şimdi ben de bakınıyorum.
kız vuruldu hesapta ama kan görmedim hiç. babası motorla ön kaldırdı falan böyle garip bir şey ama karşısında izleyebilecek bir şey yok, bir şeyler yerken, dinlenirken, bakınırken.
survivor reklamdan çıksın ona bakarız.
kız vuruldu hesapta ama kan görmedim hiç. babası motorla ön kaldırdı falan böyle garip bir şey ama karşısında izleyebilecek bir şey yok, bir şeyler yerken, dinlenirken, bakınırken.
survivor reklamdan çıksın ona bakarız.
0
daha ziyade burada izleyen ve sebebini aciklicak olan var mi? yoksa izleniyodur tabi. ama gerekcesi ne? bagiris, cagiris, sacmalik...
0
ciddi seviyorum.. dısardaysam kosarak eve gidiyorum... cünkü o kadar saçma ki tüm sorunları unutuyorum cidden güzel bence :) acıtasyon yok en önemlisi...
0
@artikbenimdebirvolvomvar; bi kac soru sorabilir miyim ozel olmazsa?
denk geldiginde mi izliyosunuz, takipcisi misiniz?
ba$ka hangi dizileri izliyosunuz?
denk geldiginde mi izliyosunuz, takipcisi misiniz?
ba$ka hangi dizileri izliyosunuz?
0
ben de sıkılmadan 3 dakikadan fazla izleyebilenlere şaşıranlardanım.
0
ben de aşagılanmıs hissediyorum bunu izlerken ama itiraf ediyorum evdekiler izliyor. biri levent kırca yazmıs o da cok ust duzey olmamakla beraber bana kendime hakaret ettirmişim gibi gelmiyor, bir mesajı var ve onu her kesime ulastırmak için basitleştirmişler gibi. ama akasya du.. ay tamamlayamacagım beni cıldırtıyorrrrrrrr
0
babannem seviyor. oldukça stres atıcı buluyor.
o bile abukluğun farkında ama "eğlenceli işte" diyor.
o bile abukluğun farkında ama "eğlenceli işte" diyor.
0
çiçek taksi'yi hiç kaçırmazdım ama bu dizi o kadar itici geliyor ki ben de reklamlarını bile değişiyorum. ha hiç izlemişliğim de yok ama acaip antipatik geliyor.
0
@chieko
denk geldiğimde izliyorum. elimde kolam cipsim bunun başlamasını beklemiyorum elbet.
gun and the bullet in his gullet arkadaşımızın dediği gibi herkesin beğenisi farklı abi. ben de kurtlar vadisi sevmiyorum ama aşk-ı memnu'yu izlerim. Bunun dışında da bir kaç yabancı dizi hariç hiç birini seyretmiyorum.
denk geldiğimde izliyorum. elimde kolam cipsim bunun başlamasını beklemiyorum elbet.
gun and the bullet in his gullet arkadaşımızın dediği gibi herkesin beğenisi farklı abi. ben de kurtlar vadisi sevmiyorum ama aşk-ı memnu'yu izlerim. Bunun dışında da bir kaç yabancı dizi hariç hiç birini seyretmiyorum.
0
Ben şahsen reklamını gördüğüm an televizyonun sesini kapatıyorum. Ama bu kadar yayınlandığı ve inatla bu kadar reklamı döndüğüne göre sağlam reytingi olmalı. Konusuz dizi sevenler için ideal olabilir. Gayet sığ, dertsiz.. Hayat onlara güzel be arkadaşım.
0
@komnoktatere i$te bunu anlamiyorum ama, dizi ba$tan sona bagri$ cagri$ ve kavga, yani sakin bi mod da degil, herkes birbirini dovuyor, bagiriyor, o oburunu yanli$ anliyor, laz aksani konu$up surekli bagiran o adami gormeye bile tahammul edemiyorum.
izleyen tabi var da hani bi sozluk yazari-okuru izler mi merak etmi$tim.
izleyen tabi var da hani bi sozluk yazari-okuru izler mi merak etmi$tim.
0
sanırım insanlar bir özdeşlik kuruyor. eşi taksi şöförü olan bir iş arkadaşıma sevmiyorum izlemiyorum çok özensiz ve saçma şeyler deyince e ama taksicileri anlatıyor ne güzel demişti. hayatıyla özdeşlik kuruyor konu ne kadar saçma da olsa.. bir de tabii alışmış insanlar düşünmeden izleyip geçmeye, onun da etkisi büyük.
0
ciddi bir dizi değil. yani ciddi olmak amacı taşımıyor. konu bütünlüğü, mantık bütünlüğü, olay örgüsü taşımıyor, böyle de bir amacı ve iddiası yok. bir ezel'de, bir aşk-ı memnu'da aynı cıvıklığı yapsalar kimse izlemez. zaten amacı bağırış çağırışla komiklik yapan bir dizi. geniş aile'den, türk malı'ndan ne farkı var ki. onlarda da saçma konuşmalar, bağırıl çağırışla komiklik yapılıp izleniyor. bu da öyle. üstelik birçok tiyatrocu var, her bölümde dğeişik konu, kendi çapında bir heyecan var.
dizilerde kalite arayan ve ciddi eleştirmen gözüyle dizi izleyen biri olarak takip etmesem de rastladıkça ben de izliyorum.
dizilerde kalite arayan ve ciddi eleştirmen gözüyle dizi izleyen biri olarak takip etmesem de rastladıkça ben de izliyorum.
0
geçen hafta tüm kişilerde 7.4 rating 21.4 share ile 2. sırayı almış (şamp. ligi finaline rağmen). AB grubunda ise 4.8 rating 14.7 share ile 5. sırayı almış.
önceki hafta 7.0 / 21.4 ile 3. sırada (özeti 5. sırada). AB'de ise 4. sırayı almış.
bu işin teknik kısmıydı şimdi geçelim halk gözüyle bakmaya. o saatte karşısında ne var: küçük kadınlar, adanalı, survivor. bu ülkede ortalama 4.5 saat televizyon izlediği gerçeğini de göz önüne katarsak, haftasonu izleyici kitlesine hemen hemen aynı programlar dayatılıyor, çoğu da olmasa da olur şeklinde ekrana sürülüyor zaten. izleyenleri savunmuyorum ama tv yöneticilerinin de haftasonuna biraz daha özen göstermeleri gerektiğini düşünüyorum.
önceki hafta 7.0 / 21.4 ile 3. sırada (özeti 5. sırada). AB'de ise 4. sırayı almış.
bu işin teknik kısmıydı şimdi geçelim halk gözüyle bakmaya. o saatte karşısında ne var: küçük kadınlar, adanalı, survivor. bu ülkede ortalama 4.5 saat televizyon izlediği gerçeğini de göz önüne katarsak, haftasonu izleyici kitlesine hemen hemen aynı programlar dayatılıyor, çoğu da olmasa da olur şeklinde ekrana sürülüyor zaten. izleyenleri savunmuyorum ama tv yöneticilerinin de haftasonuna biraz daha özen göstermeleri gerektiğini düşünüyorum.
0
whatthe
Hafta içi sabah saat 7 sularında Kadıköy'den Kandilli'ye gitmem gerekiyor. Toplu taşım araçlarıyla en hızlı şekilde nasıl giderim? Taksi ile gitsem tahminen ne kadar tutar?Şimdiden teşekkürler.Not: Ankaralıyım.
Hafta içi sabah saat 7 sularında Kadıköy'den Kandilli'ye gitmem gerekiyor. Toplu taşım araçlarıyla en hızlı şekilde nasıl giderim? Taksi ile gitsem tahminen ne kadar tutar?
Şimdiden teşekkürler.
Not: Ankaralıyım.
Şimdiden teşekkürler.
Not: Ankaralıyım.
0
Kadıköy-Rasathane hattına binebilirsiniz: www.iett.gov.tr
Tahminen ne kadar tutar derken zamanı kastettiyseniz kesin bir süre söyleyemem ama taksinin otobüsten daha çabuk götüreceği kesin. Fiyat olarak soruyorsanız da taksiyle.com bilgilerine göre yaklaşık 20 TL bir ücret ödersiniz.
Tahminen ne kadar tutar derken zamanı kastettiyseniz kesin bir süre söyleyemem ama taksinin otobüsten daha çabuk götüreceği kesin. Fiyat olarak soruyorsanız da taksiyle.com bilgilerine göre yaklaşık 20 TL bir ücret ödersiniz.
0
rasathane otobüsü sahile gitmez, çok ters yerde kalırsınız. kandilli sahile 15 F kadıköy-beykoz otobüsü ile gidebilirsiniz. 25 filan tutar taksiyle.
0
cevaplar için çok teşekkür ederim, yalnız dolmuşlar konusunda bir tavsiye yok, kandilli üzerinden giden hiç dolmuş yok mudur acaba?
0
marcelle
Arkadaşlar, sözlüğe yapılan dünkü saldırıda, benim nickimden de saçma sapan entryler girilmişti. Ancak az önce facebook hesabımı açtığımda da "Seçil İnci" adlı bir kişiden bana "inci si..." başlıklı şöyle bir mesaj gelmiş olduğunu gördüm:"gecici eksi hesabi icin saol, hesabinda senin kadar guzelmis"
Arkadaşlar, sözlüğe yapılan dünkü saldırıda, benim nickimden de saçma sapan entryler girilmişti. Ancak az önce facebook hesabımı açtığımda da "Seçil İnci" adlı bir kişiden bana "inci si..." başlıklı şöyle bir mesaj gelmiş olduğunu gördüm:
"gecici eksi hesabi icin saol, hesabinda senin kadar guzelmis"
Bu mesaj beni iyice korkuttu, bunlar acaba benim facebook hesabımı da ele geçirip arkadaşlarıma abuk subuk mesaj göndermiş olabilirler mi? Facebbok hesabım ile ekşi hesabımın şifreleri aynı çünkü... Lütfen bir yetkili bana yardım etsin, ne yapmam gerekiyor?
Başka bir arkadaş da yine facebook üzerinden sanırım yardım etmek amacıyla bana şu mesajı göndermiş:
"ekşisözlük'e üye olurken kullandığın mailin şu adreste; pastebin.com deşifre olmuş. o adresteki hesaplar uçma riskiyle karşı karşıya o yüzden hesabın çalınabilir. ekşi hesabındakiyle beraber diğer tüm şifrelerini ve mail adreslerini değiştirmeni öneririm."
Sonra maillerimi açınca ekşisözlük'ün bana "ekşi'deki yazar hesabınızı kullanıma kapattık" diye bir mail gönderdiğini gördüm, ama ben şu anda ekşi hesabıma erişebiliyorum, yani kapalı değil, hiç anlamadım ne olduğunu.
Yardımlarınızı bekliyorum, teşekkürler...
"gecici eksi hesabi icin saol, hesabinda senin kadar guzelmis"
Bu mesaj beni iyice korkuttu, bunlar acaba benim facebook hesabımı da ele geçirip arkadaşlarıma abuk subuk mesaj göndermiş olabilirler mi? Facebbok hesabım ile ekşi hesabımın şifreleri aynı çünkü... Lütfen bir yetkili bana yardım etsin, ne yapmam gerekiyor?
Başka bir arkadaş da yine facebook üzerinden sanırım yardım etmek amacıyla bana şu mesajı göndermiş:
"ekşisözlük'e üye olurken kullandığın mailin şu adreste; pastebin.com deşifre olmuş. o adresteki hesaplar uçma riskiyle karşı karşıya o yüzden hesabın çalınabilir. ekşi hesabındakiyle beraber diğer tüm şifrelerini ve mail adreslerini değiştirmeni öneririm."
Sonra maillerimi açınca ekşisözlük'ün bana "ekşi'deki yazar hesabınızı kullanıma kapattık" diye bir mail gönderdiğini gördüm, ama ben şu anda ekşi hesabıma erişebiliyorum, yani kapalı değil, hiç anlamadım ne olduğunu.
Yardımlarınızı bekliyorum, teşekkürler...
0
hesaplar önlem amacıyla kapanmış galiba. olay butonundan duyuru yaptı ssg.
0
evet detroitli kizil'in dediği gibi oldu.
ayrıca oradaki mail adresin, facebook'taki mail adresinle aynıysa mail adresiyle yapılan aramadan bulmuşlardır seni. dert edicek bi şi yok yani. sadece, facebook'a bakmakla zaman kaybedenler senin yazar olduğunu biliyor.
mıhteşem komplo teorilerimden birini ortaya atıyor ve seçil inci isimli feykin, sana uyarı mesajı atanla aynı kişi olduğunu söylüyorum ksljdfskl
geçti hepsi geçti..
ayrıca oradaki mail adresin, facebook'taki mail adresinle aynıysa mail adresiyle yapılan aramadan bulmuşlardır seni. dert edicek bi şi yok yani. sadece, facebook'a bakmakla zaman kaybedenler senin yazar olduğunu biliyor.
mıhteşem komplo teorilerimden birini ortaya atıyor ve seçil inci isimli feykin, sana uyarı mesajı atanla aynı kişi olduğunu söylüyorum ksljdfskl
geçti hepsi geçti..
0
Ben de onların aynı kişiler olabileceğini düşündüm aslında, püfff... Ama şunu sormak istiyorum, dünkü saldırıyı düzenleyenler bizim ekşi sözlükteki hesabımıza ait olan şifrelerimizi öğrendiler mi? Benim o şifre ile facebook şifrem aynı olduğu için kaygılanıyorum.
0
şifreler deşifre olmadığı için facebook hesabına filan girememişlerdir. sözlüğe kayıtlı mailini bildiklerinden aynı maille kaydolduğun facebooktan izini sürmüşler. korkulacak bir durum yok ama içinin rahat etmesini istiyorsan yine de değiştir tüm şifrelerini.
0
melankomik
şöyle `10 things i hate about you`, `50 first dates`, `definitely maybe` kıvamında hem çok romantik hem de çok komedik bir film izlemek istiyorum ben. evet. istiyorum bunu. izleyip sevdiğiniz bir film önerirseniz o kadar mutlu olurum ki belki film izlemeyi bile unutup dışarı çıkıp tuttuğum her insan
şöyle 10 things i hate about you, 50 first dates, definitely maybe kıvamında hem çok romantik hem de çok komedik bir film izlemek istiyorum ben. evet. istiyorum bunu. izleyip sevdiğiniz bir film önerirseniz o kadar mutlu olurum ki belki film izlemeyi bile unutup dışarı çıkıp tuttuğum her insanı omzundan silkerek hayat ne güzel, sev bu dünyayı derim dayak yiyene kadar.
0
(bkz: 500 days of summer)
Anıra anıra kahkaha attırmasa da çok sıcak çok sevimli bol bol sırıttıran bir film.
edit: soundtrack'leri de bir numaradır bu arada.
Anıra anıra kahkaha attırmasa da çok sıcak çok sevimli bol bol sırıttıran bir film.
edit: soundtrack'leri de bir numaradır bu arada.
0
lorxar
4 kafadar ortak olup bir tane şirket açmak istiyoruz. fakat vergileri ve masrafları düşük olsun istiyoruz. bilişim işi ile uğraşacağız öneriniz ne olurdu?
4 kafadar ortak olup bir tane şirket açmak istiyoruz. fakat vergileri ve masrafları düşük olsun istiyoruz. bilişim işi ile uğraşacağız öneriniz ne olurdu?
0
şirket açma vs. işlerini bir muhasebeciyle oturup konuşursanız daha iyi olur.
bir de kosgeb başlığını inceleyin, mutlaka dikatinizi çekecektir.
bir de kosgeb başlığını inceleyin, mutlaka dikatinizi çekecektir.
0
kedi olmus gidiyorsun
merak ettim de neden maaş sormak ayıp bir şeymiş gibi karşılanır ki? utanılacak bir şey mi bu?
merak ettim de neden maaş sormak ayıp bir şeymiş gibi karşılanır ki? utanılacak bir şey mi bu?
0
cunku normalde birinin parasi (alim gucu) bir baskasini ilgilendirmemeli. eger ilgilendirmis soruyorsa isin altinda baska is oldugu dusunulur.
bazen de geliri yeterince yuksek olmayan biri bunu kompleks haline getirmis olur, rahatsiz olur.
bir suru gereksiz mevzu. sorani ilgilendirmiyorsa sorulmamali.
bazen de geliri yeterince yuksek olmayan biri bunu kompleks haline getirmis olur, rahatsiz olur.
bir suru gereksiz mevzu. sorani ilgilendirmiyorsa sorulmamali.
0
yamulmuyorsam görgü kuralları ile alakalı bir durum. osmanlı'dan kalma konukseverlik ile ilgili bir makale'de okumuştum. atıyorum şöyle birşeydi '' eğer ki misafir ettiğiniz er kişinin aylığı(maaş) kendilerini utandıracak bir miktar ise bunu misafirinize şiddetle sormayın onu utandırmaya teşebbüs etmeyin'' tarzıy'dı. evet bu!
0
günlük yaşamı kastetmiştim evet..
ama üstümüze vazife olmayan pek çok şeyi soruyoruz insanlara, ya da bize soruluyor. ama maaş başka bir şeymiş gibi, çok daha başka bir sebebi varmış gibi sanki, olmayabilir de tabii..
karşındakini utandıracak bir şey yapmamak olabilir evet ama sadece o durum için geçerli değil gibi, daha genele yayılmış bu durum sanki.
ama üstümüze vazife olmayan pek çok şeyi soruyoruz insanlara, ya da bize soruluyor. ama maaş başka bir şeymiş gibi, çok daha başka bir sebebi varmış gibi sanki, olmayabilir de tabii..
karşındakini utandıracak bir şey yapmamak olabilir evet ama sadece o durum için geçerli değil gibi, daha genele yayılmış bu durum sanki.
0
genel olarak konu maddiyat olunca bazı(çoğu insanlar gerilmeye başlıyorlar. bunun sebebi tahminimce hep maddi sebeplerden bozulan arkadaşlıklardan olduğudur.
bir insanın maaşı niye merak edilir sorusuna kendim cevap vermek istiyorum. birincisi dedikodu gibi bir şeydir bu, merak edersiniz sadece kimle çıktığını merak eder gibi. ikincisi de öyle bir işte çalışan adamın ne maaş aldığını bilmektir. neler kaçırmışız, ne paralar dönüyor gibi. üçüncüsü, ben acaba olması gerektiği gibi bir maaş mı alıyorum diye karşılaştırmaktır. sonuçta bilgidir yani.
bir insanın maaşı niye merak edilir sorusuna kendim cevap vermek istiyorum. birincisi dedikodu gibi bir şeydir bu, merak edersiniz sadece kimle çıktığını merak eder gibi. ikincisi de öyle bir işte çalışan adamın ne maaş aldığını bilmektir. neler kaçırmışız, ne paralar dönüyor gibi. üçüncüsü, ben acaba olması gerektiği gibi bir maaş mı alıyorum diye karşılaştırmaktır. sonuçta bilgidir yani.
0
çünkü genel inanış "paran kadar konuş"abileceğin yönündedir. bu yüzden insanlar maaşlarını açıklamaktan hoşlanmazlar. o yüzden de maaş sormak ayıptır. yaşasın parasız düzen, yaşasın anarşi.
0
Bana iş değiştirmek için fikir sorulmuşsa veya maaşının düşük veya yüksek olduğu vurgulanmışsa falan sorabilirim. Bunun dışında sormam, neden bilmiyorum ayıp gelir. Aynı şekilde sevgilin kim, ne iş yapar, kaç senedir berabersiniz gibi şeyler de sormam. Konuyu karşı taraf açıp değerlendirmemi istememişse.
Bizim peder de kazandığımız parayı sormazdı bize, soran "densiz"lere de kendisinin bile bize sorma gereği hissetmediğini söylermiş. (Bu arada çocukların hiçbiri de düşük gelirli değildi, kompleksli olma meselesi değil yani. O bize özel meselelerimizi de sormazdı.)
Maaşla ilgili değil de genelde, istediğin konuda bilgi vermek, istemediğinde vermemek iyi bişiy bence. Rahatlık. Karşıdakine saygı duyan bir tavır var sanki kendiliğinden söylenmeyen herhangi bir şeyi sormamakta.
Bizim peder de kazandığımız parayı sormazdı bize, soran "densiz"lere de kendisinin bile bize sorma gereği hissetmediğini söylermiş. (Bu arada çocukların hiçbiri de düşük gelirli değildi, kompleksli olma meselesi değil yani. O bize özel meselelerimizi de sormazdı.)
Maaşla ilgili değil de genelde, istediğin konuda bilgi vermek, istemediğinde vermemek iyi bişiy bence. Rahatlık. Karşıdakine saygı duyan bir tavır var sanki kendiliğinden söylenmeyen herhangi bir şeyi sormamakta.
0
baharat
hatirladigim kadariyla,sehirde biseyler oluyor herkes katil gibi.. aklimdaki sahne iki tane daire var adam kadini oldurmeye calisiyor kadin kapidan kaciyor karsi daireye giriyor baltalar fln.. boyle iste.. bir de hatirladigim filmde kirmizi tonlar hakimdi..
hatirladigim kadariyla,sehirde biseyler oluyor herkes katil gibi.. aklimdaki sahne iki tane daire var adam kadini oldurmeye calisiyor kadin kapidan kaciyor karsi daireye giriyor baltalar fln.. boyle iste.. bir de hatirladigim filmde kirmizi tonlar hakimdi..
0
teksas katliamı olabilir mi ki? pek kırmızı yok gibi sanki ama..
www.imdb.com
www.imdb.com
0
eftalit
Ama böyle egzotik, hazine bulmalı filan nelerdir dostlar?
Ama böyle egzotik, hazine bulmalı filan nelerdir dostlar?
0
ay biri böyle bir soru sordu mu düşünüp cevap vermessem çatlıyorum, umarım bunlar yardımcı olur
Resident Evil
Gold Diggers: The Secret of Bear Mountain
golden compass (bu kadın degil kız cocugu ama olsun)
Pandora and the Flying Dutchman
dark angel (dizi)
Immortel
Resident Evil
Gold Diggers: The Secret of Bear Mountain
golden compass (bu kadın degil kız cocugu ama olsun)
Pandora and the Flying Dutchman
dark angel (dizi)
Immortel
0
Sigourney Weaver'ın Gorillas in the Mist adıda ki filmi. Hazineli değil ama kadın kahramanlı.
0
tv8'de miydi neydi, Gizem Avcısı diye bir dizi vardı. efsanevi kahraman falan değil ama işine yarar belki. asistanıyla birlikte gizemli bir şeylerin peşine düşen bir araştırmacıydı sanırım kadın.
hah işte şu bak: www.imdb.com
hah işte şu bak: www.imdb.com
0
silent hill. korku filmi ama başrollerini iki kadın oynuyor. hazine aramıyorlar ama kız arıyorlar. çok da iyi film.
0
les
yurtdisina cikip geri doner?yani aslinda olay su 1 aralikta gidip 11 aralikta donebilir mi mesela? bu bilgi lazim bana...tesekkurler...
yurtdisina cikip geri doner?
yani aslinda olay su 1 aralikta gidip 11 aralikta donebilir mi mesela? bu bilgi lazim bana...
tesekkurler...
yani aslinda olay su 1 aralikta gidip 11 aralikta donebilir mi mesela? bu bilgi lazim bana...
tesekkurler...
0
1-3 aralık arasında sınava girip 12 aralıkta birliğine teslim olduğun sürece bir sıkıntı yok. istediğini yapabilirsin.
0
aslında teoride 1'inden sonra askersin o yüzden msb den filan izin alman gerekiyor ama takip etme şansları olmadığı için bir şey olmaz.
0
30 kasım itibariyle asker olduğundan napacaksan o tarihe kadar yap bana sorarsan.
0
tamam ben de onu soruyorum iste... gbt ye takilirsin gibi deki gibi icin sormustum soruyu? takilir miyim takilmaz miyim acep?
0
ikinoktayedi
google görsel aramada bulamadığım yüksek çözünürlüklü(çok da büyük olması gerekmez) logoları bulabileceğim bir site söylemişlerdi. yerli yabancı firmaların, tıp derneklerin logoları filan bulunabiliyordu.
google görsel aramada bulamadığım yüksek çözünürlüklü(çok da büyük olması gerekmez) logoları bulabileceğim bir site söylemişlerdi. yerli yabancı firmaların, tıp derneklerin logoları filan bulunabiliyordu.
0
inugard
Anadoujet ile bilgisayarın kasasını uçakğın bagajında vermeyi düşünüyorum da sorun çıkarmazlar dimi? Sonuçta kendi kutusunda falan olcak ama herbiyeri metal falan olduğundan güvenlik yüzünden bikbik demesinler?
Anadoujet ile bilgisayarın kasasını uçakğın bagajında vermeyi düşünüyorum da sorun çıkarmazlar dimi? Sonuçta kendi kutusunda falan olcak ama herbiyeri metal falan olduğundan güvenlik yüzünden bikbik demesinler?
0
Bagaja vermek sorun olmaz da o bilgisayar ordan saglam cikar mi, ondan suphe duymak lazim.
0
onu bi sigortası filan oluyordu galiba uygun bi ücret karşılığında bide böle streç naylona filan sarıyorlar bi güzel üzerinede kırılacak filan yazarsın olur. havaalanında sor istersen
0
eyke
bu programı denemek isterdim ama sözlükte vistası olanlar yapmasın format atmayı bilmeden filan yazıyor. tırstım.vista kullanıp da combofixi çalıştıran oldu mu hiç? bir de buna benzer ne önerirsiniz vista için?combofix nereden yüklenebilir? sitesi çok dandik sanki?
bu programı denemek isterdim ama sözlükte vistası olanlar yapmasın format atmayı bilmeden filan yazıyor. tırstım.
vista kullanıp da combofixi çalıştıran oldu mu hiç? bir de buna benzer ne önerirsiniz vista için?
combofix nereden yüklenebilir? sitesi çok dandik sanki?
vista kullanıp da combofixi çalıştıran oldu mu hiç? bir de buna benzer ne önerirsiniz vista için?
combofix nereden yüklenebilir? sitesi çok dandik sanki?
0
herhangi bir download sitesinden indirebilirsin, %90 son versiyon olacaktir. vista destekliyor çalistir gitsin.
0
muratti
slmkredi kartı borcunu odemezsek nolur. icra micra tamam ama kişinin üstüne kayıtlı hiçbir seyi yok hapis cezası mı alır? ya da mahkemede örnek dava gösterip bankaya vermeseydin kardeşim demekle sonuclarnır mı ya da paşa paşa sağmalcılar sanırım orda mı yatılır
slm
kredi kartı borcunu odemezsek nolur. icra micra tamam ama kişinin üstüne kayıtlı hiçbir seyi yok hapis cezası mı alır? ya da mahkemede örnek dava gösterip bankaya vermeseydin kardeşim demekle sonuclarnır mı ya da paşa paşa sağmalcılar sanırım orda mı yatılır
kredi kartı borcunu odemezsek nolur. icra micra tamam ama kişinin üstüne kayıtlı hiçbir seyi yok hapis cezası mı alır? ya da mahkemede örnek dava gösterip bankaya vermeseydin kardeşim demekle sonuclarnır mı ya da paşa paşa sağmalcılar sanırım orda mı yatılır
0
ki$inin uzerine kayitli bir $ey yoksa yasal varisleri olan ailesine dadanirlar. hukukcu degilim fakat buna benzer bir $eyden siyrilmi$tim ben kilpayi (:
0
yasal varis dediğiniz anne baba kardeş mi
eğer öleyse baba vefat annede de bi şey yok kardeş okuyo
bu durumda katlanarak devam edip mal mulk kazanınca mı alıyolar
eğer öleyse baba vefat annede de bi şey yok kardeş okuyo
bu durumda katlanarak devam edip mal mulk kazanınca mı alıyolar
0
kredi kartı borcunu silip sabit taksitlere bölüyorlar, anlaşma yoluna gidersen daha iyi olur.
0
Senin ödeyemediğini devletten alıyor. Bankalar ödenmeyen borçlar adı altında devletten tahsil ediyor. İstersen ödeme ama ömür boyunca kredi kredi kartı almanı engelleyecek bir listeye dahil olabilirsin.
0
bankalar bir süre sonra o borçları "satıyorlar". mesela bir aracı kurum bu borcu ben tahsil ederim ama sana ancak yüzde 10-15 ini veririm diyor. yani bir süre sonra banka yerine daha beter kan emiciler ile uğraşmak zorunda kalıyorsunuz ki tavsiye etmem. ya kullanmayın ya da ödeyin borcunu şu meretin.
0
kredi kartı borcunun diğer herhangi bir borçtan farkı yoktur, hapis cezasıyla sonuçlanmaz ama banka tarafından devamlı icra yoluyla takip ve rahatsız edilirsin, faizi de yüksek olduğu için anaparadan fazla faizle karşılaşırsın.
genel olarak bankaların izlediği prosedür şöyle: hesap kesim tarihinde itibaren, asgari ödeme bile yapmazsan ve sonrasında 90 gün boyunca herhangi bir ödeme yapmazsan 90. güne yaklaşırken seni telefonla taciz etmeye başlarlar. 90. günde otomatik olarak tahsil edilemeyen alacaklara düşer borcun ve adresine ihtarname gönderirler. ihtarnameye rağmen ödemezsen icra takibi başlatırlar. sonrası klasik prosedür, icra takibi, haciz falan.
ödeyin kurtulun.
genel olarak bankaların izlediği prosedür şöyle: hesap kesim tarihinde itibaren, asgari ödeme bile yapmazsan ve sonrasında 90 gün boyunca herhangi bir ödeme yapmazsan 90. güne yaklaşırken seni telefonla taciz etmeye başlarlar. 90. günde otomatik olarak tahsil edilemeyen alacaklara düşer borcun ve adresine ihtarname gönderirler. ihtarnameye rağmen ödemezsen icra takibi başlatırlar. sonrası klasik prosedür, icra takibi, haciz falan.
ödeyin kurtulun.
0
one man army and the undead quartet
Diyelim araç bedeli 20.000 TL üzerinden kasko yaptırdım, sonra yıl içinde 3000 liralık hasar oluştu ve kaskoya ödettim.Aracım çalınırsa kaskodan araç bedelini mi alırım, yoksa yaptıkları harcamayı düşüp 17.000 lira mı verirler?Bir de kaskoyu bozdurmak ne demek? Neden aracımdaki hasarı kaskoya ödetti
Diyelim araç bedeli 20.000 TL üzerinden kasko yaptırdım, sonra yıl içinde 3000 liralık hasar oluştu ve kaskoya ödettim.
Aracım çalınırsa kaskodan araç bedelini mi alırım, yoksa yaptıkları harcamayı düşüp 17.000 lira mı verirler?
Bir de kaskoyu bozdurmak ne demek? Neden aracımdaki hasarı kaskoya ödettiğimi duyan şaşırıyor? Onu ödemeyecekse ne işe yarar bu?
(yeniyim bu işlerde)
Aracım çalınırsa kaskodan araç bedelini mi alırım, yoksa yaptıkları harcamayı düşüp 17.000 lira mı verirler?
Bir de kaskoyu bozdurmak ne demek? Neden aracımdaki hasarı kaskoya ödettiğimi duyan şaşırıyor? Onu ödemeyecekse ne işe yarar bu?
(yeniyim bu işlerde)
0
kullanılmayan kasko için ertesi sene çılgın bir indirim yapılıyor. hasarsızlık indirimi deniyor buna. sonraki senelerde de iyice düşüyor. yani atıyorum bu sene yıllık 1000 lira prim ödemişseniz, seneye 600 lira falan ödeyeceksiniz. basit çürük çarık vuruk falan gibi bu indirimden daha az bir hasarı kaskoya ödetirseniz seneye hasarsızlık indiriminden yararlanamayıp yine 1000 lira veya o civarda bir prim ödersiniz. o yüzden kaskoya hasar ödetince şaşırıyor insanlar. ama 3000 lira ödettiyseniz iyi yapmışsınız.
0
Evet bu sene 1000 lira ödedim, ilk defa yaptırdığım ve hasarsızlık indirimim olmadığı içinmiş. Bu durumda bunun benim model için en üst fiyat olduğunu mu anlıyorum? Yani 3000 ödettim diye seneye yenilerken benden bunun acısını çıkarmasınlar? :)
0
kasko yıl içindeki 3000 tl lik kazayı öder. sözleşmeniz devam ediyorsa yani kaskonuz için pirim ödemeye devam ediyorsanız ve o sırada da aracınız pert olduysa ya da yandıysa vs. vs. (yine sözleşmeye bağlı) 20.000 tl yi ödemek zorundadır kasko.
kaskoya ödetmeniz iyi olmuş boşverin siz. 3000 tl az değil.şöyle bir durum var, eğer kaza yaptıysanız ve haklı iseniz zaten kaskonuz karşı tarafın sigortasından ya da kaskosundan parayı sizin kaskonuza öder.
böylelikle haklı olduğunuz durumda sizin borcunuzu diğer kasko ödemiş olur ve kaskonuz bozulmaz.
ama hasarda sizin kusurunuz var ise yine kaskonuz ödeyebilir ama seneye yapacağınız kasko poliçenizde indirim yapmayacaktır kasko. (bu indirimler %30 civarında olabiliyor)
örnek veriyorum; aracımın tüm lastikleri bıçaklandı, suç bende değil ama bir terör olayı diye kaskodan 1,200 lirayı bulan 4 lastiğimi aldım, ancak kasko 1 yıl sonraki poliçem de yapması gereken indirimi yapmadı.
şunu tavsiye ederim, sizin kusurlu olduğunuz durumlarda 300-500 liralık hasarları kendiniz halledebilirsiniz ancak 3000 lira gibi bir tuttar için kaskoyu kullanmanız çok yerinde bence.
kaskoya ödetmeniz iyi olmuş boşverin siz. 3000 tl az değil.şöyle bir durum var, eğer kaza yaptıysanız ve haklı iseniz zaten kaskonuz karşı tarafın sigortasından ya da kaskosundan parayı sizin kaskonuza öder.
böylelikle haklı olduğunuz durumda sizin borcunuzu diğer kasko ödemiş olur ve kaskonuz bozulmaz.
ama hasarda sizin kusurunuz var ise yine kaskonuz ödeyebilir ama seneye yapacağınız kasko poliçenizde indirim yapmayacaktır kasko. (bu indirimler %30 civarında olabiliyor)
örnek veriyorum; aracımın tüm lastikleri bıçaklandı, suç bende değil ama bir terör olayı diye kaskodan 1,200 lirayı bulan 4 lastiğimi aldım, ancak kasko 1 yıl sonraki poliçem de yapması gereken indirimi yapmadı.
şunu tavsiye ederim, sizin kusurlu olduğunuz durumlarda 300-500 liralık hasarları kendiniz halledebilirsiniz ancak 3000 lira gibi bir tuttar için kaskoyu kullanmanız çok yerinde bence.
0
bir kereden çok bir şey olmaz ama habire bir yerlere toslarsanız, yok sana kasko başka şirkete kardeşim bile derler.
0
kaskodan atılan biri olarak şunu söylim, indirimi siktir et, istanbul gibi bir yerde normal miktarda trafiğe çıkıyorsanız zaten bir şeyler, ufak tefek kazalar oluyor... ayrıca indirm o kadar çok değil, 100-150 lira falan, değmez yani indirimi almaya kasmak için tamircilerle ugraşmaya..
yarın bir gün kasko seni atarsa yine korkma, bir başkası kollarını açıyor :)
yarın bir gün kasko seni atarsa yine korkma, bir başkası kollarını açıyor :)
0
